ADNAN KESKİN:"PARTİ TABANIN TALEBİ ÖNEMLİ"

YEREL YÖNETİMLER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 18.08.2013 - 22:11, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:30 2009+ kez okundu.
 

ADNAN KESKİN:"PARTİ TABANIN TALEBİ ÖNEMLİ"

Çeşitli etkinliklere katılmak üzere İzmir’e gelen CHP’nin iki numaralı ismi Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, yerel seçim öncesi önemli açımlamalar yaptı. Keskin, aday belirleme sürecinden tercih edilecek yönteme, adaylara mesajlarda son başvuru tarihine kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu Egedesonsöz’e açıklamalarda bulunan Keskin, yerel seçimlerin önemine değinirken, CHP açısından ne anlam ifade ettiğini de söyledi. Keskin, “Bu yerel seçimler, yerel seçim olmanın ötesinde Türkiye açısından, CHP açısından çok önem taşıyor. Siyasal iktidarın devreye soktuğu uygulamalar, hukuk dışı yaklaşımlar Türkiye’nin kabus içerisinde olduğunu tartışma götürmez bir şekilde açığa çıkarmıştır. O nedenle bu seçimler yalnız yerel seçimler olmaktan çıkacaktır. Türkiye’nin bir demokrasi, özgürlük, insan hakları ve temel hak ve özgürlüklerinin korunması yönünde bir seçim olacaktır. CHP olarak biz, seçimlerin bu niteliğini, özelliğini dikkate alarak hızlı bir şekilde hazırlanmaya başladık. Adaylarımızı normal olarak ön seçim takviminden daha önce belirleyerek seçim bölgesindeki yurttaşlarımızın beğenisine, takdirine sunma kararı aldık. Bu konuda ciddi bir çalışma yapıyoruz. Geride kalan haftalar içerisinde 63 il başkanımızı Ankara’ya çağırdık. İl başkanlarımız Ankara’ya gelirlerken ilçe örgütleriyle gerekli temasları yaparak yerel seçimlerin yapılacağı yerleşim alanlarında CHP’nin adaylarını hangi yöntemle belirlemesi konusunda örgütlerimizin de görüşlerini alarak gelmelerini istedik. İl başkanlarımız bu konuda belirli çalışmalar yaptılar. Biz, 63 il başkanımız ile bu konudaki çalışmaları tamamladık. Önümüzdeki günlerde geriye kalan 18 il başkanımızı da çağırıp görüşeceğiz. Tam 81 ilde yerel seçim yapılacak bölgelerde adaylarımızı belirleyecek altyapı çalışmalarını tamamlayacağız. Bu çalışmalar bittikten sonra bunu Merkez Karar Yürütme Kurulu’na (MYK) götüreceğiz. MYK da bizim verdiğimiz bilgiler doğrultusunda ilçelerde ve illerde aday belirleme yöntemleri ile ilgili kararları Parti Meclisi’ne (PM) götüreceğiz. PM bu konuda nihai karar verme yetkisine sahip kuruldur. Oradan çıkan isimleri kamuoyunun takdirine sunacağız” dedi. PARTİ TABANININ TALEBİ ÖNEMLİ Keskin konuşmasında il ve ilçelerin durumuna göre ön seçimin yapılıp yapılmayacağına karar verileceğini söyledi. Keskin, “Arkadaşlarımız, il başkanlarımız, örgüt yapımız, oradaki seçmen konumunu da dikkate alarak bize önerilerde bulunuyorlar. Örneğin diyor ki ‘Aydın’ın bilmem ne ilçesinde merkez yoklaması yapılır ya da başka bir ilçede tüm üyeleri kapsayan eğilim yoklaması yapılır. Başka bir ilçesinde kamuoyu yoklaması yapılır’. İzmir ile ilgili henüz görüşme yapmadık. İl başkanını Ankara’ya çağırmadık. Biz şu anda bunları alıyoruz. Daha objektif, daha sağlıklı, ayağı yere basan bir çalışma götürüyoruz. Yalnız MYK kararı ile değil tam tersine örgütümüzün taleplerini dikkate alıyoruz. Zaten biz PM’den, merkez yoklamasının yetkisini alırken önseçim, eğilim yoklaması ve kamuoyu yoklaması ile adayların belirlenmesi yetkisini aldık. Bunun gereklerini yerine getiriyoruz” diye konuştu. İL BAŞKANI İLE ÇALIŞMA YAPACAĞIZ Keskin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerde gündeme gelen Aydın ve Tokat Reşadiye Belediyesi’nin başkan adayları ile ilgili verdiği “garanti” konusunu da değerlendirdi. Keskin, Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin ardından gözlerin çevrildiği İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile ilgili de, “O konuda genel başkan spesifik bir değerlendirme yaptı. Daha önceden Aydın’a geldiğinde Özlem Çerçioğlu’nun adaylığını açıklamıştı. Tokat’ın Reşadiye İlçesi’nde de bir aday çıktı. Reşadiye’deki aday da, CHP’nin Türkiye’nin geneli tarafından bağrına basıldığını gösteriyor. Reşadiye’de geride kalan dönemlerde biz aday çıkartamıyorduk. Bu kez bir arkadaşımız geldi ve aday olmak istedi. O yüzden orası gündeme geldi. Şu anda İzmir’de de bize yansımış bir sorun yok. Zaten il başkanımız da her halde önümüzdeki hafta çağırdığımızda bu konuda gerekli dokümanları bize getirecek. Biz de il başkanımızın verdiği dokümanlar doğrultusunda da çalışma yapacağız. Zaten biz isim tespit etmiyoruz. Bizim yaptığımız çalışma hangi yerleşim alanında hangi yöntem ile adayımızı belirlemek konusudur. Yani eğilim yoklaması mı yapacağız, merkez yoklaması mı yapacağız, kamuoyu araştırması ile mi adayımızı belirleyeceğiz onlara bakacağız. MYK’da biz değil de örgütün taleplerini dikkate alarak aday belirleme yöntemini gerçekleştireceğiz. Ön seçim biliyorsunuz ki daha dar kapsamlı yapılan bir çalışma. Biz adaylarımızı erken belirleme anlayışı içerisinde olduğumuz için tabanımızda böyle talep ettiği için resmi önseçim değil, eğilim yoklaması yaparak biraz erken çalışmaya başvurduk. Biz ön seçimden daha önemli bir seçim yapıyoruz. Tüm üyelerin iştiraki ile adaylarımızın belirlenmesinden yanayız.  Dar bir çerçevede değil. Tam tersine parti tabanımızın yoğun katılımı ile adaylarımızı belirleme yönünde bir çalışmamız var.  Dolayısıyla onların taleplerini de kapsıyor. Zaten ön seçimleri geçmişte olduğu gibi sadece örgütlere bırakmayacağız. MYK’da olan arkadaşlarımızı görevlendirerek onlara sorumluluk vereceğiz.  Onların nezaretinde yapılacak. Bazı il başkanlarımız geliyor ‘şu ilçede problem yok, tek aday var’ diyor. O zaman atama yöntemi ile karar alırız. Öneriler geliyor. Bizim tercihimiz değil” dedi. KOCAOĞLU DA DAHİL… Keskin, parti MYK’sının adaylık dosyası almak için açıkladığı son tarih olan 2 Eylül’ün dışında açıklanan ‘özel durum’ konusuna da açıklık getirdi. Keskin, “Aday adaylığı ile ilgili belirlenen 2 Eylül tarihi kesindir. Gündeme gelen ‘özel durumlar’ başka bir konu. Bazı sıkıntılı insanlar var. Onların isimlerinin aşağılarda duyulması onlar açısından çok ciddi sıkıntı yaratabilir. Bürokrat var, özel sektörde çalışan insanlar var. Bizim ‘özel’ dediğimiz durum mevcut belediye başkanlarını kapsamıyor. Adam bir holdingde çalışıyor. Ve ‘ben burada ismimi açıklarsam durum ciddi sıkıntıya sokacaktır’ diyor. Bu durumun zaten görevde olanlarla bir alakası yok. Tamamıyla özel konumu olanlarla ilgilidir. Adayların içinde gazeteci de olabilir, başka bir meslekten olan da.  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da dahil herkes 2 Eylül tarihine kadar ‘adayım’ diyecek. Bunun ‘demeli midir’ durumu olmaz. Zaten diyecek” ifadelerini kullandı. Keskin, son günlerde İzmir’de oluşan “bazı ilçelerin adaylarını Aziz Kocaoğlu belirleyecek” söylentileri için, “hiç öyle bir şey yok” ifadelerini kullandı. Aziz Kocaoğlu’na karşı sürekli bir haksızlığın yapıldığını ifade eden Keskin, “Kocaoğlu bu konuda gelip herhangi bir girişimde bulunmadı. Bu konuda haberler çıkıyor. Biz partiyiz. Elbette karşılıklı konuşulur, tartışılır. Aziz Bey’in böyle bir talebi, isteği kesinlikle olmadı” dedi. BAŞKASININ ENKAZI ÜZERİNE SİYASET YAPMAYIN Keskin, yerel seçimlerde koltuklara aday olanlara da mesaj gönderdi. Keskin, “Arkadaşlarımız barış içerisinde çalışsınlar. CHP büyük bir partidir. Bu yerel seçimlerde istedikleri bürokratik makama ulaşamazlar ama siyaset uzun erimli bir iştir. Önümüzdeki dönemde milletvekilliği seçimi var, başka görevler var. Mutlaka arkadaşlarımız aday olduğunda arkadaşlarımız kazanma hırsı için kendi arkadaşlarını tahrip etmesinin bir anlamı yok. Herkes başkasını kötüleyerek, başkasının enkazı üzerine siyaset yapma değil, kendi yeteneklerini, birikimini, donanımını topluma göstererek ön seçim ya da eğilim yoklamasından başarıyla çıkmayı düşünmelidir. Parti suçu olmadığı sürece herkes makul açıklamalar ve konuşmalar yapabilir. Aynı partiden aday adayı olanların kendi partisinden olanlarla ilgili kamuoyunda olumsuz değerlendirme yapması şık değildir. Zaten böyle yapan kişinin de uygulayacağımız yöntemlerde başarıyı yakalaması mümkün değildir. Parti tabanımızın da bu tür çalışma yapanları hoş karşılayacağını sanmıyorum” dedi.   LEŞ KARGALARI YORUMU “YANLIŞ ŞEYLER” Keskin, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın meclis toplantısı öncesinde gerçekleştirilen basına kapalı parti grup toplantısında yerine aday olan isimler için söylediği “leş kargaları” ifadesini de değerlendirdi. Tartan’ın daha sonra durumu düzelttiğini ifade eden Keskin, “Hiç kimse böyle bir üslup kullanmamalıdır. Bu kişinin bir yere aday olması da şart değildir. Bu söylenenler doğru bir şey de değildir” açıklamasını yaptı. SÜNNET OLAN ÇOCUKLAR GİBİ BAĞIRIYOR' CHP Genel Başkan Yardımcısı Keskin, iktidarın iş başına gelirken yoksulluğu, yolsuzluğu, yasakları kaldırmayı vaat ettiğini, ancak 11 yıllık sürede bu vaatlerini gerçekleştiremediğini savunarak şöyle devam etti: "Tedirginlik, rahatsızlık olduğu için ülkenin başbakanı, sünnet olan oğlan çocukları gibi bağırarak yeni krizler, ayrımlar yaratmaya çalışıyor. Türkiye dış politikada iflasın eşiğine geldi. Komşularla sıfır sorunla yola çıkılıp, bugün küs olunmayan komşu kalmadı. Cumhuriyetin vazgeçilmez kurallarından biri olan 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' sözü buharlaştırıldı. Suriye ile hiçbir meselemiz yoktu. Başbakan, Suriye Devlet Başkanı ile aynı karede fotoğraf veriyordu. Eşleriyle Bodrum sahillerinde geziliyordu. Bir süre sonra kankamız olan Suriye, kanlı bıçaklı düşmanımız oldu. Başbakan dün övdüğü insanı bugün kötülüyor. Öyle bir başbakan var ki bukelamundan daha renkli." HİSARCIKLIOĞLU'NA DA ELEŞTİRİ CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun TOBB Genel Kurulu'na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu davet etmediğini öne sürerek şu eleştirilerde bulundu: "TOBB'un badem bıyıklı başkanı var. Başbakan'ı gerdan kırarak karşılıyor ama, TOBB Genel Kurulu'na ana muhalefet partisinin genel başkanını davet etmedi. Sen nasıl bir demokratsın? Senin nasıl bir burjuva kültürün var? Muhalefet olmayan ülkede demokrasi olur mu? Çarık kafalı adam bu adam. Öyle utanmaz ki, Gezi olaylarında yaralanan gençler Divan Oteli'ne sığındı orada tedavi gördüler. Bizim sultan çıktı televizyon ekranlarına demokrasi volkanı patlamış gibi 'teröristlere sahip çıktınız hesabını sorarız' dedi. O otelin sahibi olduğu holdingin ortağı olduğu Tüpraş'a baskın yaptılar. Vergi kaçakçısı arıyormuş. Be utanmaz adam, uzağa neden gidiyorsun. Sağına soluna, önüne arkana bak. Daha yeni çektin peşkeşi. Onun yanındakilere bakın ne kurumlar vergisinde ne gelir vergisinde birinin ismini göremezsiniz. Üyelerinin menfaatini korumakla görevli olan TOBB Başkanı da üyesine karşı yapılan bu haksızlık karşısında ağzını açmıyor. CHP Genel Başkanı gelecek diye böbrek çatlamasından geberecek şekilde sağa sola koştu." 'SEN OLSAN OLSAN CEHENNEME KAPICI OLURSUN' Keskin, Gezi olaylarının ardında faiz lobisi olduğunu öne süren Başbakan'a şöyle seslendi: "11 yıldır neredeydin? Bu ülkede rant lobisi var, faiz lobisi değil. Gece gündüz Tayyip Erdoğan ile camide yatıp, camiden çıkıp hırsızlık yapanların rant lobisi var. Bu ülkede senin sömürdüğün ezanın susmaması için o insanlar mücadele etti. Hangi vicdanla kalkıyorsun da laf ediyorsun. Sen dünyanın en önemli savaşlarından biri olan ulusal bağımsızlık savaşımızın kahramanlarına dil uzatıyorsun. Sen Sultan Vahdettin'in kafasındasın. Sünnilere olmadık imkanlar sağlayacaksın. Cemevlerine "cümbüş evi' diyeceksin. Sonra çıkıp "Ben de Aleviliyim' diyeceksin. Şapkama anlat. Cennete tapu dağıtıyorsun. Sen olsan olsan cehenneme kapıcı olursun
Çeşitli etkinliklere katılmak üzere İzmir’e gelen CHP’nin iki numaralı ismi Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, yerel seçim öncesi önemli açımlamalar yaptı. Keskin, aday belirleme sürecinden tercih edilecek yönteme, adaylara mesajlarda son başvuru tarihine kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu Egedesonsöz’e açıklamalarda bulunan Keskin, yerel seçimlerin önemine değinirken, CHP açısından ne anlam ifade ettiğini de söyledi. Keskin, “Bu yerel seçimler, yerel seçim olmanın ötesinde Türkiye açısından, CHP açısından çok önem taşıyor. Siyasal iktidarın devreye soktuğu uygulamalar, hukuk dışı yaklaşımlar Türkiye’nin kabus içerisinde olduğunu tartışma götürmez bir şekilde açığa çıkarmıştır. O nedenle bu seçimler yalnız yerel seçimler olmaktan çıkacaktır. Türkiye’nin bir demokrasi, özgürlük, insan hakları ve temel hak ve özgürlüklerinin korunması yönünde bir seçim olacaktır. CHP olarak biz, seçimlerin bu niteliğini, özelliğini dikkate alarak hızlı bir şekilde hazırlanmaya başladık. Adaylarımızı normal olarak ön seçim takviminden daha önce belirleyerek seçim bölgesindeki yurttaşlarımızın beğenisine, takdirine sunma kararı aldık. Bu konuda ciddi bir çalışma yapıyoruz. Geride kalan haftalar içerisinde 63 il başkanımızı Ankara’ya çağırdık. İl başkanlarımız Ankara’ya gelirlerken ilçe örgütleriyle gerekli temasları yaparak yerel seçimlerin yapılacağı yerleşim alanlarında CHP’nin adaylarını hangi yöntemle belirlemesi konusunda örgütlerimizin de görüşlerini alarak gelmelerini istedik. İl başkanlarımız bu konuda belirli çalışmalar yaptılar. Biz, 63 il başkanımız ile bu konudaki çalışmaları tamamladık. Önümüzdeki günlerde geriye kalan 18 il başkanımızı da çağırıp görüşeceğiz. Tam 81 ilde yerel seçim yapılacak bölgelerde adaylarımızı belirleyecek altyapı çalışmalarını tamamlayacağız. Bu çalışmalar bittikten sonra bunu Merkez Karar Yürütme Kurulu’na (MYK) götüreceğiz. MYK da bizim verdiğimiz bilgiler doğrultusunda ilçelerde ve illerde aday belirleme yöntemleri ile ilgili kararları Parti Meclisi’ne (PM) götüreceğiz. PM bu konuda nihai karar verme yetkisine sahip kuruldur. Oradan çıkan isimleri kamuoyunun takdirine sunacağız” dedi. PARTİ TABANININ TALEBİ ÖNEMLİ Keskin konuşmasında il ve ilçelerin durumuna göre ön seçimin yapılıp yapılmayacağına karar verileceğini söyledi. Keskin, “Arkadaşlarımız, il başkanlarımız, örgüt yapımız, oradaki seçmen konumunu da dikkate alarak bize önerilerde bulunuyorlar. Örneğin diyor ki ‘Aydın’ın bilmem ne ilçesinde merkez yoklaması yapılır ya da başka bir ilçede tüm üyeleri kapsayan eğilim yoklaması yapılır. Başka bir ilçesinde kamuoyu yoklaması yapılır’. İzmir ile ilgili henüz görüşme yapmadık. İl başkanını Ankara’ya çağırmadık. Biz şu anda bunları alıyoruz. Daha objektif, daha sağlıklı, ayağı yere basan bir çalışma götürüyoruz. Yalnız MYK kararı ile değil tam tersine örgütümüzün taleplerini dikkate alıyoruz. Zaten biz PM’den, merkez yoklamasının yetkisini alırken önseçim, eğilim yoklaması ve kamuoyu yoklaması ile adayların belirlenmesi yetkisini aldık. Bunun gereklerini yerine getiriyoruz” diye konuştu. İL BAŞKANI İLE ÇALIŞMA YAPACAĞIZ Keskin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerde gündeme gelen Aydın ve Tokat Reşadiye Belediyesi’nin başkan adayları ile ilgili verdiği “garanti” konusunu da değerlendirdi. Keskin, Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin ardından gözlerin çevrildiği İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile ilgili de, “O konuda genel başkan spesifik bir değerlendirme yaptı. Daha önceden Aydın’a geldiğinde Özlem Çerçioğlu’nun adaylığını açıklamıştı. Tokat’ın Reşadiye İlçesi’nde de bir aday çıktı. Reşadiye’deki aday da, CHP’nin Türkiye’nin geneli tarafından bağrına basıldığını gösteriyor. Reşadiye’de geride kalan dönemlerde biz aday çıkartamıyorduk. Bu kez bir arkadaşımız geldi ve aday olmak istedi. O yüzden orası gündeme geldi. Şu anda İzmir’de de bize yansımış bir sorun yok. Zaten il başkanımız da her halde önümüzdeki hafta çağırdığımızda bu konuda gerekli dokümanları bize getirecek. Biz de il başkanımızın verdiği dokümanlar doğrultusunda da çalışma yapacağız. Zaten biz isim tespit etmiyoruz. Bizim yaptığımız çalışma hangi yerleşim alanında hangi yöntem ile adayımızı belirlemek konusudur. Yani eğilim yoklaması mı yapacağız, merkez yoklaması mı yapacağız, kamuoyu araştırması ile mi adayımızı belirleyeceğiz onlara bakacağız. MYK’da biz değil de örgütün taleplerini dikkate alarak aday belirleme yöntemini gerçekleştireceğiz. Ön seçim biliyorsunuz ki daha dar kapsamlı yapılan bir çalışma. Biz adaylarımızı erken belirleme anlayışı içerisinde olduğumuz için tabanımızda böyle talep ettiği için resmi önseçim değil, eğilim yoklaması yaparak biraz erken çalışmaya başvurduk. Biz ön seçimden daha önemli bir seçim yapıyoruz. Tüm üyelerin iştiraki ile adaylarımızın belirlenmesinden yanayız.  Dar bir çerçevede değil. Tam tersine parti tabanımızın yoğun katılımı ile adaylarımızı belirleme yönünde bir çalışmamız var.  Dolayısıyla onların taleplerini de kapsıyor. Zaten ön seçimleri geçmişte olduğu gibi sadece örgütlere bırakmayacağız. MYK’da olan arkadaşlarımızı görevlendirerek onlara sorumluluk vereceğiz.  Onların nezaretinde yapılacak. Bazı il başkanlarımız geliyor ‘şu ilçede problem yok, tek aday var’ diyor. O zaman atama yöntemi ile karar alırız. Öneriler geliyor. Bizim tercihimiz değil” dedi. KOCAOĞLU DA DAHİL… Keskin, parti MYK’sının adaylık dosyası almak için açıkladığı son tarih olan 2 Eylül’ün dışında açıklanan ‘özel durum’ konusuna da açıklık getirdi. Keskin, “Aday adaylığı ile ilgili belirlenen 2 Eylül tarihi kesindir. Gündeme gelen ‘özel durumlar’ başka bir konu. Bazı sıkıntılı insanlar var. Onların isimlerinin aşağılarda duyulması onlar açısından çok ciddi sıkıntı yaratabilir. Bürokrat var, özel sektörde çalışan insanlar var. Bizim ‘özel’ dediğimiz durum mevcut belediye başkanlarını kapsamıyor. Adam bir holdingde çalışıyor. Ve ‘ben burada ismimi açıklarsam durum ciddi sıkıntıya sokacaktır’ diyor. Bu durumun zaten görevde olanlarla bir alakası yok. Tamamıyla özel konumu olanlarla ilgilidir. Adayların içinde gazeteci de olabilir, başka bir meslekten olan da.  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da dahil herkes 2 Eylül tarihine kadar ‘adayım’ diyecek. Bunun ‘demeli midir’ durumu olmaz. Zaten diyecek” ifadelerini kullandı. Keskin, son günlerde İzmir’de oluşan “bazı ilçelerin adaylarını Aziz Kocaoğlu belirleyecek” söylentileri için, “hiç öyle bir şey yok” ifadelerini kullandı. Aziz Kocaoğlu’na karşı sürekli bir haksızlığın yapıldığını ifade eden Keskin, “Kocaoğlu bu konuda gelip herhangi bir girişimde bulunmadı. Bu konuda haberler çıkıyor. Biz partiyiz. Elbette karşılıklı konuşulur, tartışılır. Aziz Bey’in böyle bir talebi, isteği kesinlikle olmadı” dedi. BAŞKASININ ENKAZI ÜZERİNE SİYASET YAPMAYIN Keskin, yerel seçimlerde koltuklara aday olanlara da mesaj gönderdi. Keskin, “Arkadaşlarımız barış içerisinde çalışsınlar. CHP büyük bir partidir. Bu yerel seçimlerde istedikleri bürokratik makama ulaşamazlar ama siyaset uzun erimli bir iştir. Önümüzdeki dönemde milletvekilliği seçimi var, başka görevler var. Mutlaka arkadaşlarımız aday olduğunda arkadaşlarımız kazanma hırsı için kendi arkadaşlarını tahrip etmesinin bir anlamı yok. Herkes başkasını kötüleyerek, başkasının enkazı üzerine siyaset yapma değil, kendi yeteneklerini, birikimini, donanımını topluma göstererek ön seçim ya da eğilim yoklamasından başarıyla çıkmayı düşünmelidir. Parti suçu olmadığı sürece herkes makul açıklamalar ve konuşmalar yapabilir. Aynı partiden aday adayı olanların kendi partisinden olanlarla ilgili kamuoyunda olumsuz değerlendirme yapması şık değildir. Zaten böyle yapan kişinin de uygulayacağımız yöntemlerde başarıyı yakalaması mümkün değildir. Parti tabanımızın da bu tür çalışma yapanları hoş karşılayacağını sanmıyorum” dedi.   LEŞ KARGALARI YORUMU “YANLIŞ ŞEYLER” Keskin, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın meclis toplantısı öncesinde gerçekleştirilen basına kapalı parti grup toplantısında yerine aday olan isimler için söylediği “leş kargaları” ifadesini de değerlendirdi. Tartan’ın daha sonra durumu düzelttiğini ifade eden Keskin, “Hiç kimse böyle bir üslup kullanmamalıdır. Bu kişinin bir yere aday olması da şart değildir. Bu söylenenler doğru bir şey de değildir” açıklamasını yaptı. SÜNNET OLAN ÇOCUKLAR GİBİ BAĞIRIYOR' CHP Genel Başkan Yardımcısı Keskin, iktidarın iş başına gelirken yoksulluğu, yolsuzluğu, yasakları kaldırmayı vaat ettiğini, ancak 11 yıllık sürede bu vaatlerini gerçekleştiremediğini savunarak şöyle devam etti: "Tedirginlik, rahatsızlık olduğu için ülkenin başbakanı, sünnet olan oğlan çocukları gibi bağırarak yeni krizler, ayrımlar yaratmaya çalışıyor. Türkiye dış politikada iflasın eşiğine geldi. Komşularla sıfır sorunla yola çıkılıp, bugün küs olunmayan komşu kalmadı. Cumhuriyetin vazgeçilmez kurallarından biri olan 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' sözü buharlaştırıldı. Suriye ile hiçbir meselemiz yoktu. Başbakan, Suriye Devlet Başkanı ile aynı karede fotoğraf veriyordu. Eşleriyle Bodrum sahillerinde geziliyordu. Bir süre sonra kankamız olan Suriye, kanlı bıçaklı düşmanımız oldu. Başbakan dün övdüğü insanı bugün kötülüyor. Öyle bir başbakan var ki bukelamundan daha renkli." HİSARCIKLIOĞLU'NA DA ELEŞTİRİ CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun TOBB Genel Kurulu'na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu davet etmediğini öne sürerek şu eleştirilerde bulundu: "TOBB'un badem bıyıklı başkanı var. Başbakan'ı gerdan kırarak karşılıyor ama, TOBB Genel Kurulu'na ana muhalefet partisinin genel başkanını davet etmedi. Sen nasıl bir demokratsın? Senin nasıl bir burjuva kültürün var? Muhalefet olmayan ülkede demokrasi olur mu? Çarık kafalı adam bu adam. Öyle utanmaz ki, Gezi olaylarında yaralanan gençler Divan Oteli'ne sığındı orada tedavi gördüler. Bizim sultan çıktı televizyon ekranlarına demokrasi volkanı patlamış gibi 'teröristlere sahip çıktınız hesabını sorarız' dedi. O otelin sahibi olduğu holdingin ortağı olduğu Tüpraş'a baskın yaptılar. Vergi kaçakçısı arıyormuş. Be utanmaz adam, uzağa neden gidiyorsun. Sağına soluna, önüne arkana bak. Daha yeni çektin peşkeşi. Onun yanındakilere bakın ne kurumlar vergisinde ne gelir vergisinde birinin ismini göremezsiniz. Üyelerinin menfaatini korumakla görevli olan TOBB Başkanı da üyesine karşı yapılan bu haksızlık karşısında ağzını açmıyor. CHP Genel Başkanı gelecek diye böbrek çatlamasından geberecek şekilde sağa sola koştu." 'SEN OLSAN OLSAN CEHENNEME KAPICI OLURSUN' Keskin, Gezi olaylarının ardında faiz lobisi olduğunu öne süren Başbakan'a şöyle seslendi: "11 yıldır neredeydin? Bu ülkede rant lobisi var, faiz lobisi değil. Gece gündüz Tayyip Erdoğan ile camide yatıp, camiden çıkıp hırsızlık yapanların rant lobisi var. Bu ülkede senin sömürdüğün ezanın susmaması için o insanlar mücadele etti. Hangi vicdanla kalkıyorsun da laf ediyorsun. Sen dünyanın en önemli savaşlarından biri olan ulusal bağımsızlık savaşımızın kahramanlarına dil uzatıyorsun. Sen Sultan Vahdettin'in kafasındasın. Sünnilere olmadık imkanlar sağlayacaksın. Cemevlerine "cümbüş evi' diyeceksin. Sonra çıkıp "Ben de Aleviliyim' diyeceksin. Şapkama anlat. Cennete tapu dağıtıyorsun. Sen olsan olsan cehenneme kapıcı olursun
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve katilimcimaltepe.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.