Engin Özkan; Aday Adaylığını CHP Maltepe İlçede açıkladı.

YEREL YÖNETİMLER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 25.08.2013 - 15:23, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:30 1476+ kez okundu.
 

Engin Özkan; Aday Adaylığını CHP Maltepe İlçede açıkladı.

CHP Maltepe İlçe binasında gerçekleştirilen aday adaylığı başvuru törenine büyük ilgi oldu. Konuşma yapan Engin Özkan “Partimizin değerli yöneticileri, değerli üyelerimiz, mücadele arkadaşlarım, değerli başkan aday adaylarımız, belediye meclis üyelerimiz, TMMOB bağlı odaların değerli başkanları, sendikalarımızın değerli yöneticileri, ADD’nin, ÇYDD’nin   değerli yöneticileri, Yöre derneklerimizin başkanları, yöneticileri, adını sayamadığım tüm sivil toplum kuruluşlarımızın yöneticileri, Maltepeli komşularım, arkadaşlarım, akrabalarım hepiniz hoş geldiniz. Hepinizi saygı ile selamlıyorum.   Sıcak bir Ağustos günü , bu saatte buraya bizlere destek olmaya gelen sizlerin gözlerindeki ışığı, yüzlerinizdeki heyecanı görünce huzur dolu, barış içinde, müreffeh bir Türkiye kuracağımıza olan inancım katlanarak arttı. Teşekkür ediyorum. Değerli CHP’liler, Siyasi bilincimin, kültürümün şekillenmesinde etkili olan unsurları düşündüğümde, aklıma ilk önce yetiştiğim aile ortamı geliyor. Ailemizin fertleri, 70 leri yaşamışlar, 80 lerde ceza evlerine girmişlerdi. Tam Bağımsız Bir Türkiye hayali için bedel ödemişlerdi. Evlerimizde, Milli Mücadele Kahramanı Mustafa Kemal Atatürk’ün, idealleri için 25 yaşında idam sehpasına çıkan Denizlerin, hayatı hapishanelerde ve sürgünde geçen vatan şairi Nazımların resimleri vardı. 90 lı yıllar ile birlikte bizde kendi hikayemizi yazmaya başladık. Hatırladığım ilk siyasi cinayet Uğur Mumcu suikastidir. Yüzbinlerce insan yağmurlu karlı bir havada Ankara sokaklarını doldurmuştu. Evlerimizde Selda Bağcanın ağıtı yankılanıyordu. Aynı sene Sivas ve Başbağlar katliamı!!! Evlerimizde resimlere yeni resimler ekleniyordu, dinlediğimiz ağıtlara yeni ağıtlar ekleniyordu. 95 yılında üniversiteye girince, Türkiye’nin dört bir yanından gelen arkadaşlar edinme fırsatım oldu. Bir çoğu bugün aramızda. Che Guvera Küba’da devrim yaptıysa, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve arkadaşları kurulu düzeni sarsacak işler yaptıysa biz de yapabilirdik. Paralı eğitim istemiyoruz dedik. Üniversiteler özgür olsun, bilimsel eğitim talep ediyoruz dedik. Savaş istemiyoruz, barış istiyoruz dedik. Konserler düzenledik, mitingler yaptık, paneller organize ettik. Tartıştık, anlamaya çalıştık ikna etmeye çalıştık. O yıllarda düşüncelerini beğenmediğimiz mücadele ettiğimiz  insanlarla, bugün aynı binalarda oturuyor, aynı işyerlerinde çalışıyor, hatta aynı partide siyaset yapıyoruz.  Ancak şunu unutmadık. Biz her dönemde baskıya, insanın insana sömürüsüne karşı mücadele verdik, bireyin özgürleşmesini savunduk. Sadece kendimiz için değil, toplum için üretebilmeyi esas aldık. Belki mücadelemizi kazanamadık. Ancak umudumuzu yitirmedik. Tam yenildiğimizi düşünürken, umudumuz Taksim Gezi Parkında sökülmeye çalışan ağaçların dallarında yeniden yeşerdi. Değerli Dostlarım Gezi Direnişi doğaya, tarihi varlığımıza saygı için başlamış olsa bile, barış, adalet ve özgürlük arayışının sembolü olmuştur.  Direniş dalga dalga tüm yurda tüm sokaklara yayılırken,  gezide ortaya konulan kültür yarınlarımıza ışık tutmuştur. Gezi parkında, Kürtçe ve Türkçe halaylar yana yana barış içinde var olabilmiştir. Galatasaraylısı, Fenerbahçelisi,  Dindar ile ateist, sağcı ile solcu yan yana özgürlük türküleri söyleyerek baskıya direnmişlerdir. Gezi, Türkiye’yi birleştirmiştir. Toplum inancına, yaşam şekline, siyasi tercihlerine saygı, adalet ve özgürlük istemektedir.  Yaşadığı şehirle ilgili kararlara ortak olmak istemektedir. Yönetilmek değil, yönetimde yer almak istemektedir. İleri demokrasi değil, katılımcı demokrasi talep etmektedir. Tüm bu talepler Tarihin tüm dönemlerinde olduğu gibi, özgürlük, ve adalet talebi, iftiralarla, saldırılarla, kara propoganda ile bastırılmaya çalışılmıştır. Bugün kazandıklarını düşünenler, kaybettiklerinin farkında değildir. İnsanlık tarihi, bu şanlı direnişi, ve direnişin sembolleri Ethemi, Abdullahı, Mehmeti,Aliyi saygı ile hatırlayacakken direnişi bastırmak için şiddet kullanılması talimatı verenleri lanetle anacaklardır. Evet Değerli CHP’liler, Bir karar vermek zorundayız, iktidara gelip insanların özgürce düşüncelerini paylaştığı, adaletin evrensel hukuk normlarına göre uygulandığı, gelir dağılımın düzeldiği, işsizliğin azaldığı bir Türkiye mi yaratacağız yoksa mevcutla yetinip, Ethem’in, Ali’nin, Abdullah’ın, Mehmeti’n katillerinin ellerini kollarını serbestçe sallayarak dolaşmalarını mı izleyeceğiz? Kültürel varlıklarına sahip çıkan, bir Türkiye’yi mi kuracağız? Yoksa muhafazakarlık adına, tarihimizin, şehirlerimizin talan edilmesine müsaade mi edeceğiz? İktidara gelip, komşuları ile barış içinde olan bir Türkiye demi yaşayacağız, yoksa ateş çemberi arasında kalan ülkemizin felakete sürüklenmesine göz mü yumacağız? İktidara gelip, hukukun üstünlüğünü mü egemen kılacağız, yoksa özel yaratılmış mahkemeler marifetiyle hukuk cinayetleri işlenmesine seyirci mi kalacağız? Vekilimiz Mustafa Balbayın çocuğundan ayrı kalmasına, Tuncay Özkan’ın kızından ayrı kalmasına,  gezi direnişinden tutuklanan bir çok arkadaşımızın  sevdiklerinden ayrı kalmasına seyirci mi kalacağız? İktidara gelip çevreye, doğaya saygılı şehirler kurulmasını mı sağlayacağız, yoksa rant uğruna şehirlerimizin en güzel yerlerine uyuşturucu şebekelerinin sızmasına, halkı korkutmasına gözmü yumacağız?   Evet Değerli Dostalarım,   Bu soruları uzatabiliriz ama sizlere bakınca cevabının tek olduğunu görüyorum. Evet CHP iktidara gelmelidir. Halkımızın kurtuluşu, CHP iktidarındadır. Mahalleden, Genel Merkeze kadar demokrasinin işlediği, katılımın en yüksek düzeyde olduğu bir anlayış CHP’ni iktidar yapacaktır. Toplum, mevcut yönetim mekanizmalarından bunalmıştır, siyasilere güvenmemektedir.   Bugün bizlere düşen görev vaziyeti idare etmek değildir. Bizlere düşen görev değişen toplumun, taleplerine cevap verebilecek bir anlayışı ve kadroları toplumun önüne sunmaktır.   Değerli CHP’liler, 2014 bizler için ve ülkemiz için çok önemlidir. 2 tanesi kesin olmak üzere 3 tane seçim önümüzde durmaktadır. Öncelikle yoğunlaşmamız gereken Mart ayında yapılacak yerel seçimlerdir. Bizler için Maltepe’de seçimi tekrar kazanmak başarı değildir. Başarı oyumuzu ilçemizde  %60- 65 lere çıkarmak, Pendiği, Tuzlayı daha da önemlisi İstanbul’u kazanmaktır. Bu saatten sonra yapmamız gereken, İstanbul halkının gönlünü kazanacak, İstanbul’u dünyanın yaşanabilir kentler sıralamasında ilk ona sokacak projeleri tartışmak ve kamuoyu ile paylaşmaktır. Dünyanın en güzel şehirlerinden birisi olan, Türkiye ekonomisinin ana direği olan İstanbul’u vesayetten kurtarmaktır. İstanbul’un Ankara’dan değil, İstanbul’dan yönetilmesini sağlamaktır. Milyonlarca insan sokağa dökülmüşken yaptığı projeyi savunamayan, ortalıkta gözükmeyen, sular durulunca komplo senaryoları yazabilen bir anlayışın İstanbul’u yönetmesine müsaade edemeyiz. Tabiatla mücadele eden , bir yandan denizlerimizi milyonlarca kamyon ile dolduran, diğer yandan yeni kanallar açan çıldırmış zihniyeti bu şehirden kurtarmak hepimizin borcudur. Değerli Arkadaşlar,   İstanbul bir Türkiye’ye daha bakabilecek zenginliğe sahip bir şehirdir. Zenginliğin artması için üretimin artması, bunun için ise insanların özgür olması gerekir. 2014 yılında İstanbul bizimle özgürleşecek, Türkiye özgürleşecek.   Değerli Maltepeli Hemşehrilerim, Sizlere Maltepe hakkında bazı verileri sunmak istiyorum. Nüfusumuz yaklaşık 470000 dir. Kadın erkek nüfusu nerdeyse eşittir. Nüfusun %70’i 45 yaş altıdır. Seçmenin %65’i 45 altındadır. Maltepe sınırları içinde 7 tane üniversite var. Nüfusun %50 si en lise ve üniversite mezunudur. Maltepe Anadolu yakasının en uzun sahiline sahip ilçesidir. Güneyi deniz, kuzeyi ise ormandır. Maltepe Mavi ile yeşilin arasında olan ilk yerleşimin Bizans dönemine gittiği ender güzellikteki ilçelerimizden biridir. Bu verileri paylaştıktan sonra Maltepe’de bizden önce ve bizden sonra neler olmuş onları anlatmak isterim. Hepiniz Altay çeşme Mahallemizdeki bostanları bilirsiniz. CHP Maltepe’de iktidar olmadan önce buradaki yeşil alan dönemin belediye başkanı tarafından plan tadilatı yaptırılarak imara açıldı. Mülkiyeti eski başkanımıza ait. İstanbul’un sayılı ucubelerinden biri yükseliyor orda.  CHPbünyesinde hiçbir belediye başkanımız böyle bir yola tevessül etmemiştir edemezde. 2009 sonrasında yaşlılarımıza, engellilerimize yönelik bir çok olumlu proje hayata geçirilmiştir. Belediye Başkanımız Doktor olmasının verdiği bilgiyle, sağlık alanında ciddi çalışmalar yapmıştır. Mahallelerimize bir çok park yapılmıştır. Borç içinde devralınan belediye, borçlarından kurtulmuştur. 1928 yılında Türkiye’nin ilk belediyelerinden olan Maltepe, 12 Eylülde belediye olma vasfını yitirmiştir. Tekrardan 1992 yılında Belediyesi olan bir ilçe halini almıştır.  Belediyemiz genç bir belediyedir. Kurumsallaşma çalışmaları önemli ölçüde tamamlamıştır. Ancak 2014 ile birlikte önümüze yeni bir dönem açılmaktadır. Dipten gelen dalga tüm siyaset modellerini yerle bir etmektedir. Yeni bir kuşak doğmuştur. Bu kuşak teknolojiyi çok iyi kullanmakta, tüm dünyayı araştırmaktadır. Var olanlar bu kuşağa yetmemektedir. Soğuk savaş psikolojisi ile yetişmemiş yeni kuşak, sorunlara değil çözümlere odaklanmaktadır. Var olan siyasi ayrımları kabul etmemektedir. Yaşadıkları mahalledeki kaldırım taşlarının renginden, sokak lambasının şekline kadar olaya müdahil olmak istemektedir. Yaşadıkları mahalleyi, ilçeyi Kadıköyle, Beyoğlu ile kıyaslamak değil, Berlinle, Barcelona ile Londra ile kıyaslamak istemektedir. Değerli CHP’liler, Toplumun değişim taleplerini, ihtiyaçlarını, gençliğin enerjisini ve gücünü görerek, Yeni dönemde hep birlikte alternatif bir yönetim anlayışını Maltepe’de ortaya koymak için Malltepe Belediye Başkan Adaylığına aday olduğumu duyurmak için sizlerin karşınızdayım. Mevcuda karşı aday olmamız, Türkiye’nin en deneyimli ve bilgili kadrolarına sahip olan partimiz için bir zafiyeti değil, partimizin zenginliğini ve demokrasiyi işlettiğinin göstergesidir.   Değerli Maltepeliler, Derdimiz maltepeyi türkiyenin marka ilçesi haline getirmektir. Sizlerle paylaştığımız broşürlerde bazı projelerimizden bahsettik. Broşürde yazılı olmayan, hazırlıkları yapılmış projelerimizde var. Zamanı ve yeri geldiğinde Maltepe kamuoyu ile paylaşacağız.   Az önce alternatif bir yönetim anlayışından bahsetmiştim. Fikir oluşturması açısından birkaç örnek vermek isterim. Yönetim yapımımız beş an unsur üzerine oturtulacaktır.   1.Katılımcılık. 2. Sürdürülebilirlik 3. Verimlilik, 4. Şeffaflık, 5. Yaratıcılık.   Örneğin verimlilikten ne anlıyoruz. Eğer öncelikle partimiz sonra Maltepe halkı bu görevi bize verirse, ilk yapacağımız iş makam araçlarını kaldırmak olacaktır. Londra Belediye Başkanı bile metro bisiklet kullanırken, bizler kamu kaynaklarını verimsiz kullanamayız. Dünya çöpünü satıp para kazanırken, bizler çöplerimizin toplanması için milyonlar harcayamayız. Maltepe halkı bize görev verirse maalesef meşhur sanatçıları ücretsiz dinleyemeyecekler. İyi eğitim verdiğimiz, çocuklarını, torunlarını sahnede izleyecekler.   Değerli Maltepeliler, Bizler kendimiz içim makam istemiyoruz. Bizler yaşam koşullarımızı değiştirmek için bu görevlere talip değiliz. Yaşadığımız mahallede yaşamaya devam edeceğiz. Berberimiz değişmeyecek, manavımız değişmeyecek, kasabımız değişmeyecek. Sizlere düşen görev seçtiklerinize hesap sormak, yapılan yanlışları doğal kabul etmemek, tüyü bitmemiş yetimin hakkını sormak.   Sözlerimi burada bitirirken, aynı araca yakıt taşıdığımızı düşündüğüm diğer başkan aday adaylarımıza, başarılar diliyorum. Kim aday gösterilirse gösterilsin, tüm desteğimizi sunacağımı sizlerle paylaşmak isterim. Bu bir demokrasi yarışı, hayallerimizi hayata geçirme yarışı, bu yarışı sonuna kadar sürdüreceğimi sizlerin önünde duyurmak isterim.  Bugün burada olan, herkese sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Bugün eşim, kızım annem, babam, kardeşlerimde burada kendilerine teşekkürü yetersiz gördüğüm için,  bu mücadelede bana anlayış göstermelerini bekliyorum. İyi ki varsınız.” diyerek sözlerini sonlandırdı.     document.getElementById("Leyout101").style.display="none";mcm handbag cintura hermes prada borse outlet toms black friday toms wedges toms wedges on sale ceinture hermes cheap timberland boots toms wedges louboutin homme pas cher

CHP Maltepe İlçe binasında gerçekleştirilen aday adaylığı başvuru törenine büyük ilgi oldu.

Konuşma yapan Engin Özkan “Partimizin değerli yöneticileri, değerli üyelerimiz, mücadele arkadaşlarım, değerli başkan aday adaylarımız, belediye meclis üyelerimiz, TMMOB bağlı odaların değerli başkanları, sendikalarımızın değerli yöneticileri, ADD’nin, ÇYDD’nin   değerli yöneticileri, Yöre derneklerimizin başkanları, yöneticileri, adını sayamadığım tüm sivil toplum kuruluşlarımızın yöneticileri, Maltepeli komşularım, arkadaşlarım, akrabalarım hepiniz hoş geldiniz. Hepinizi saygı ile selamlıyorum.

 

Sıcak bir Ağustos günü , bu saatte buraya bizlere destek olmaya gelen sizlerin gözlerindeki ışığı, yüzlerinizdeki heyecanı görünce huzur dolu, barış içinde, müreffeh bir Türkiye kuracağımıza olan inancım katlanarak arttı. Teşekkür ediyorum.


Değerli CHP’liler,
Siyasi bilincimin, kültürümün şekillenmesinde etkili olan unsurları düşündüğümde, aklıma ilk önce yetiştiğim aile ortamı geliyor. Ailemizin fertleri, 70 leri yaşamışlar, 80 lerde ceza evlerine girmişlerdi. Tam Bağımsız Bir Türkiye hayali için bedel ödemişlerdi. Evlerimizde, Milli Mücadele Kahramanı Mustafa Kemal Atatürk’ün, idealleri için 25 yaşında idam sehpasına çıkan Denizlerin, hayatı hapishanelerde ve sürgünde geçen vatan şairi Nazımların resimleri vardı. 90 lı yıllar ile birlikte bizde kendi hikayemizi yazmaya başladık. Hatırladığım ilk siyasi cinayet Uğur Mumcu suikastidir. Yüzbinlerce insan yağmurlu karlı bir havada Ankara sokaklarını doldurmuştu. Evlerimizde Selda Bağcanın ağıtı yankılanıyordu. Aynı sene Sivas ve Başbağlar katliamı!!!

Evlerimizde resimlere yeni resimler ekleniyordu, dinlediğimiz ağıtlara yeni ağıtlar ekleniyordu. 95 yılında üniversiteye girince, Türkiye’nin dört bir yanından gelen arkadaşlar edinme fırsatım oldu. Bir çoğu bugün aramızda. Che Guvera Küba’da devrim yaptıysa, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve arkadaşları kurulu düzeni sarsacak işler yaptıysa biz de yapabilirdik. Paralı eğitim istemiyoruz dedik. Üniversiteler özgür olsun, bilimsel eğitim talep ediyoruz dedik.

Savaş istemiyoruz, barış istiyoruz dedik. Konserler düzenledik, mitingler yaptık, paneller organize ettik. Tartıştık, anlamaya çalıştık ikna etmeye çalıştık. O yıllarda düşüncelerini beğenmediğimiz mücadele ettiğimiz  insanlarla, bugün aynı binalarda oturuyor, aynı işyerlerinde çalışıyor, hatta aynı partide siyaset yapıyoruz.  Ancak şunu unutmadık. Biz her dönemde baskıya, insanın insana sömürüsüne karşı mücadele verdik, bireyin özgürleşmesini savunduk. Sadece kendimiz için değil, toplum için üretebilmeyi esas aldık. Belki mücadelemizi kazanamadık. Ancak umudumuzu yitirmedik. Tam yenildiğimizi düşünürken, umudumuz Taksim Gezi Parkında sökülmeye çalışan ağaçların dallarında yeniden yeşerdi.


Değerli Dostlarım
Gezi Direnişi doğaya, tarihi varlığımıza saygı için başlamış olsa bile, barış, adalet ve özgürlük arayışının sembolü olmuştur.  Direniş dalga dalga tüm yurda tüm sokaklara yayılırken,  gezide ortaya konulan kültür yarınlarımıza ışık tutmuştur. Gezi parkında, Kürtçe ve Türkçe halaylar yana yana barış içinde var olabilmiştir. Galatasaraylısı, Fenerbahçelisi,  Dindar ile ateist, sağcı ile solcu yan yana özgürlük türküleri söyleyerek baskıya direnmişlerdir. Gezi, Türkiye’yi birleştirmiştir. Toplum inancına, yaşam şekline, siyasi tercihlerine saygı, adalet ve özgürlük istemektedir.  Yaşadığı şehirle ilgili kararlara ortak olmak istemektedir. Yönetilmek değil, yönetimde yer almak istemektedir. İleri demokrasi değil, katılımcı demokrasi talep etmektedir. Tüm bu talepler Tarihin tüm dönemlerinde olduğu gibi, özgürlük, ve adalet talebi, iftiralarla, saldırılarla, kara propoganda ile bastırılmaya çalışılmıştır.

Bugün kazandıklarını düşünenler, kaybettiklerinin farkında değildir. İnsanlık tarihi, bu şanlı direnişi, ve direnişin sembolleri Ethemi, Abdullahı, Mehmeti,Aliyi saygı ile hatırlayacakken direnişi bastırmak için şiddet kullanılması talimatı verenleri lanetle anacaklardır.

Evet Değerli CHP’liler,

Bir karar vermek zorundayız, iktidara gelip insanların özgürce düşüncelerini paylaştığı, adaletin evrensel hukuk normlarına göre uygulandığı, gelir dağılımın düzeldiği, işsizliğin azaldığı bir Türkiye mi yaratacağız yoksa mevcutla yetinip, Ethem’in, Ali’nin, Abdullah’ın, Mehmeti’n katillerinin ellerini kollarını serbestçe sallayarak dolaşmalarını mı izleyeceğiz?

Kültürel varlıklarına sahip çıkan, bir Türkiye’yi mi kuracağız? Yoksa muhafazakarlık adına, tarihimizin, şehirlerimizin talan edilmesine müsaade mi edeceğiz?

İktidara gelip, komşuları ile barış içinde olan bir Türkiye demi yaşayacağız, yoksa ateş çemberi arasında kalan ülkemizin felakete sürüklenmesine göz mü yumacağız?

İktidara gelip, hukukun üstünlüğünü mü egemen kılacağız, yoksa özel yaratılmış mahkemeler marifetiyle hukuk cinayetleri işlenmesine seyirci mi kalacağız? Vekilimiz Mustafa Balbayın çocuğundan ayrı kalmasına, Tuncay Özkan’ın kızından ayrı kalmasına,  gezi direnişinden tutuklanan bir çok arkadaşımızın  sevdiklerinden ayrı kalmasına seyirci mi kalacağız?

İktidara gelip çevreye, doğaya saygılı şehirler kurulmasını mı sağlayacağız, yoksa rant uğruna şehirlerimizin en güzel yerlerine uyuşturucu şebekelerinin sızmasına, halkı korkutmasına gözmü yumacağız?

 

Evet Değerli Dostalarım,

 

Bu soruları uzatabiliriz ama sizlere bakınca cevabının tek olduğunu görüyorum. Evet CHP iktidara gelmelidir. Halkımızın kurtuluşu, CHP iktidarındadır. Mahalleden, Genel Merkeze kadar demokrasinin işlediği, katılımın en yüksek düzeyde olduğu bir anlayış CHP’ni iktidar yapacaktır. Toplum, mevcut yönetim mekanizmalarından bunalmıştır, siyasilere güvenmemektedir.

 

Bugün bizlere düşen görev vaziyeti idare etmek değildir. Bizlere düşen görev değişen toplumun, taleplerine cevap verebilecek bir anlayışı ve kadroları toplumun önüne sunmaktır.

 

Değerli CHP’liler,
2014 bizler için ve ülkemiz için çok önemlidir. 2 tanesi kesin olmak üzere 3 tane seçim önümüzde durmaktadır. Öncelikle yoğunlaşmamız gereken Mart ayında yapılacak yerel seçimlerdir. Bizler için Maltepe’de seçimi tekrar kazanmak başarı değildir. Başarı oyumuzu ilçemizde  %60- 65 lere çıkarmak, Pendiği, Tuzlayı daha da önemlisi İstanbul’u kazanmaktır. Bu saatten sonra yapmamız gereken, İstanbul halkının gönlünü kazanacak, İstanbul’u dünyanın yaşanabilir kentler sıralamasında ilk ona sokacak projeleri tartışmak ve kamuoyu ile paylaşmaktır. Dünyanın en güzel şehirlerinden birisi olan, Türkiye ekonomisinin ana direği olan İstanbul’u vesayetten kurtarmaktır. İstanbul’un Ankara’dan değil, İstanbul’dan yönetilmesini sağlamaktır.

Milyonlarca insan sokağa dökülmüşken yaptığı projeyi savunamayan, ortalıkta gözükmeyen, sular durulunca komplo senaryoları yazabilen bir anlayışın İstanbul’u yönetmesine müsaade edemeyiz. Tabiatla mücadele eden , bir yandan denizlerimizi milyonlarca kamyon ile dolduran, diğer yandan yeni kanallar açan çıldırmış zihniyeti bu şehirden kurtarmak hepimizin borcudur.

Değerli Arkadaşlar,

 

İstanbul bir Türkiye’ye daha bakabilecek zenginliğe sahip bir şehirdir. Zenginliğin artması için üretimin artması, bunun için ise insanların özgür olması gerekir. 2014 yılında İstanbul bizimle özgürleşecek, Türkiye özgürleşecek.

 

Değerli Maltepeli Hemşehrilerim,

Sizlere Maltepe hakkında bazı verileri sunmak istiyorum.

Nüfusumuz yaklaşık 470000 dir.

Kadın erkek nüfusu nerdeyse eşittir.

Nüfusun %70’i 45 yaş altıdır.

Seçmenin %65’i 45 altındadır.

Maltepe sınırları içinde 7 tane üniversite var. Nüfusun %50 si en lise ve üniversite mezunudur.

Maltepe Anadolu yakasının en uzun sahiline sahip ilçesidir. Güneyi deniz, kuzeyi ise ormandır. Maltepe Mavi ile yeşilin arasında olan ilk yerleşimin Bizans dönemine gittiği ender güzellikteki ilçelerimizden biridir.

Bu verileri paylaştıktan sonra Maltepe’de bizden önce ve bizden sonra neler olmuş onları anlatmak isterim.

Hepiniz Altay çeşme Mahallemizdeki bostanları bilirsiniz. CHP Maltepe’de iktidar olmadan önce buradaki yeşil alan dönemin belediye başkanı tarafından plan tadilatı yaptırılarak imara açıldı. Mülkiyeti eski başkanımıza ait. İstanbul’un sayılı ucubelerinden biri yükseliyor orda.  CHPbünyesinde hiçbir belediye başkanımız böyle bir yola tevessül etmemiştir edemezde. 2009 sonrasında yaşlılarımıza, engellilerimize yönelik bir çok olumlu proje hayata geçirilmiştir. Belediye Başkanımız Doktor olmasının verdiği bilgiyle, sağlık alanında ciddi çalışmalar yapmıştır. Mahallelerimize bir çok park yapılmıştır. Borç içinde devralınan belediye, borçlarından kurtulmuştur.

1928 yılında Türkiye’nin ilk belediyelerinden olan Maltepe, 12 Eylülde belediye olma vasfını yitirmiştir. Tekrardan 1992 yılında Belediyesi olan bir ilçe halini almıştır.  Belediyemiz genç bir belediyedir. Kurumsallaşma çalışmaları önemli ölçüde tamamlamıştır.

Ancak 2014 ile birlikte önümüze yeni bir dönem açılmaktadır. Dipten gelen dalga tüm siyaset modellerini yerle bir etmektedir. Yeni bir kuşak doğmuştur. Bu kuşak teknolojiyi çok iyi kullanmakta, tüm dünyayı araştırmaktadır. Var olanlar bu kuşağa yetmemektedir. Soğuk savaş psikolojisi ile yetişmemiş yeni kuşak, sorunlara değil çözümlere odaklanmaktadır. Var olan siyasi ayrımları kabul etmemektedir. Yaşadıkları mahalledeki kaldırım taşlarının renginden, sokak lambasının şekline kadar olaya müdahil olmak istemektedir. Yaşadıkları mahalleyi, ilçeyi Kadıköyle, Beyoğlu ile kıyaslamak değil, Berlinle, Barcelona ile Londra ile kıyaslamak istemektedir.

Değerli CHP’liler,

Toplumun değişim taleplerini, ihtiyaçlarını, gençliğin enerjisini ve gücünü görerek, Yeni dönemde hep birlikte alternatif bir yönetim anlayışını Maltepe’de ortaya koymak için Malltepe Belediye Başkan Adaylığına aday olduğumu duyurmak için sizlerin karşınızdayım. Mevcuda karşı aday olmamız, Türkiye’nin en deneyimli ve bilgili kadrolarına sahip olan partimiz için bir zafiyeti değil, partimizin zenginliğini ve demokrasiyi işlettiğinin göstergesidir.

 

Değerli Maltepeliler,

Derdimiz maltepeyi türkiyenin marka ilçesi haline getirmektir. Sizlerle paylaştığımız broşürlerde bazı projelerimizden bahsettik. Broşürde yazılı olmayan, hazırlıkları yapılmış projelerimizde var. Zamanı ve yeri geldiğinde Maltepe kamuoyu ile paylaşacağız.

 

Az önce alternatif bir yönetim anlayışından bahsetmiştim. Fikir oluşturması açısından birkaç örnek vermek isterim. Yönetim yapımımız beş an unsur üzerine oturtulacaktır.

 

1.Katılımcılık.

2. Sürdürülebilirlik

3. Verimlilik,

4. Şeffaflık,

5. Yaratıcılık.

 

Örneğin verimlilikten ne anlıyoruz. Eğer öncelikle partimiz sonra Maltepe halkı bu görevi bize verirse, ilk yapacağımız iş makam araçlarını kaldırmak olacaktır. Londra Belediye Başkanı bile metro bisiklet kullanırken, bizler kamu kaynaklarını verimsiz kullanamayız.

Dünya çöpünü satıp para kazanırken, bizler çöplerimizin toplanması için milyonlar harcayamayız.

Maltepe halkı bize görev verirse maalesef meşhur sanatçıları ücretsiz dinleyemeyecekler. İyi eğitim verdiğimiz, çocuklarını, torunlarını sahnede izleyecekler.

 

Değerli Maltepeliler,

Bizler kendimiz içim makam istemiyoruz. Bizler yaşam koşullarımızı değiştirmek için bu görevlere talip değiliz. Yaşadığımız mahallede yaşamaya devam edeceğiz. Berberimiz değişmeyecek, manavımız değişmeyecek, kasabımız değişmeyecek. Sizlere düşen görev seçtiklerinize hesap sormak, yapılan yanlışları doğal kabul etmemek, tüyü bitmemiş yetimin hakkını sormak.

 

Sözlerimi burada bitirirken, aynı araca yakıt taşıdığımızı düşündüğüm diğer başkan aday adaylarımıza, başarılar diliyorum. Kim aday gösterilirse gösterilsin, tüm desteğimizi sunacağımı sizlerle paylaşmak isterim. Bu bir demokrasi yarışı, hayallerimizi hayata geçirme yarışı, bu yarışı sonuna kadar sürdüreceğimi sizlerin önünde duyurmak isterim.  Bugün burada olan, herkese sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Bugün eşim, kızım annem, babam, kardeşlerimde burada kendilerine teşekkürü yetersiz gördüğüm için,  bu mücadelede bana anlayış göstermelerini bekliyorum. İyi ki varsınız.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

 

document.getElementById("Leyout101").style.display="none";mcm handbag cintura hermes prada borse outlet toms black friday toms wedges toms wedges on sale ceinture hermes cheap timberland boots toms wedges louboutin homme pas cher
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve katilimcimaltepe.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.