İmamoğlu ile Maltepe’de coşkulu buluşma

YEREL YÖNETİMLER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 21.04.2019 - 20:52, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:30 1047+ kez okundu.
 

İmamoğlu ile Maltepe’de coşkulu buluşma

Maltepe’de coşkulu buluşma | İmamoğlu: Kişilere, partilere, derneklere, vakıflara asla ama asla hizmet yok İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Maltepe sahilindeki miting alanında toplanan yüzbinlerce kişiye hitap etti. İmamoğlu konuşmasında tüm vatandaşlarla birlik ve beraberlik mesajları vererek, "Kişilere, partilere, derneklere, vakıflara asla ama asla hizmet yok" dedi. Öte yandan Maltepe'deki 'Yeni Bir Başlangıç Buluşması'na 2 milyona yakın katılım olduğu öğrenildi. İşte İmamoğlu’nun konuşması; Sevgili İstanbullular, Hanım efendiler, Beyefendiler, Sevgili gençler, Çocuklarımız, bebeklerimiz, dünyanın en güzel şehrinin sakinleri… Bu şehrin güzelliklerini yaşamaya, bu şehrin nimetlerinden yararlanmaya en çok hakkı olanlar… İstanbul'un gerçek sahipleri; benim güzel hemşerilerim, hepiniz hoş geldiniz. İstanbul yeni bir başlangıca adım atarken, gelecek güzel günleri hep birlikte karşılayalım istedim. Bir şenliğe, bir bayrama gider gibi, el ele, kol kola olalım, umudumuzu, mutluluğumuzu hep birlikte paylaşalım istedim. Beni kırmadınız, buraya geldiniz. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun. Bir millet, sevinçte ve kederde ortak olabiliyorsa millettir. Bugün burada bir sevinci paylaşıyoruz ama bir yanımız keder dolu. Irak sınırında devam eden operasyonlarda şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun. Terörü lanetliyorum! Allah'ım milletimizi terör örgütlerinden korusun. Birliğimiz, bütünlüğümüz daim olsun. Evet, bir millet sevinçte ve kederde ortak olabiliyorsa, millettir. Vatandaşların bir bölümünün sevinci, başka vatandaşların gönlünü kırıyorsa, orada bir sorun var demektir. Nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, hiçbir seçim vatandaşlar arasındaki gönül köprülerini yıkmamalıdır. Bunu sağlama görevi de öncelikle siyasetçilerindir. Seçimlerden sonra birlik, bütünlük, kardeşlik mesajları vermek kolaydır. Zor olan, değerli olan, seçimden önce de ağır ithamlardan, çirkin sözlerden, yakışıksız, mesnetsiz iddialardan uzak bir siyaset yapabilmektir. Rakibinize oy veren milyonları rencide etmek, onlara hakaret etmek birtakım siyasi matematik hesaplarına göre belki size seçimi kazandırabilir. Ama öyle kazanılmış bir seçimi yalnız siz kazanmış olursunuz. O seçimden millet kazançlı çıkmaz. O seçimi vatandaş kazanmış olmaz. Bir lafla kalpleri kırarsınız, bin lafla kazanamazsınız. Ben seçimleri değil kalpleri kazanmayı yeğlerim! Sevgili İstanbullular, 31 Mart İstanbul yerel seçimleri tarihe geçmiştir. Ve bu seçimden herkesin, ama özellikle de siyasetçilerin alacağı dersler vardır. Ben size bu seçimden çıkan 3 temel dersi anlatayım: Birincisi: siyaset her koşulda sevgi, saygı ve centilmenlik içerisinde yapılmalıdır. Hem vatandaşlara, hem de siyasi rakiplere karşı… İkincisi: siyasetin temel amacı, insanların mutluluğudur. Özellikle de çocuklarımızın mutluluğudur. Siyasetçi öncelikle bu sorumlulukla düşünüp davranmalıdır. Üçüncüsü: herkesin dünya görüşü, değerleri, inançları farklı olabilir. Ama bunları yarıştırmanın, bunları çatıştırmanın adı asla siyaset değildir. Siyaset, kendi değerlerinden, kendi dünya görüşünden, inancından, felsefenden yola çıkarak neyi nasıl yaptığınla, hangi sorunlara nasıl çözümler ürettiğinle ilgili bir şeydir. Bu dersi hiç kimse unutmasın: Siyaset her şeyden çok, çözüm üretme işidir. 31 Mart seçimlerinden bu dersleri çıkaramayanlar bundan sonra asla seçim kazanamazlar, demeyeceğim. Olabilir, elbette onlar da kazanabilirler. Ama 31 mart seçimlerinden bu dersleri almamış olanlar bundan sonra seçim kazansa da, sonuçta kazanan asla milletimiz olamaz. Kazanan vatandaş olamaz. Bu dersleri ben yalnızca başkaları için dile getiriyor değilim. Benim de bu 3 noktada eksiğim, yanlışım, zafiyetim varsa mutlaka düzeltmeye, çok daha kaliteli siyaset yapmaya gayret edeceğim. Çünkü İstanbul'da yeni bir başlangıca imza atacaksak eğer, öncelikle siyaset anlayışını, siyaset yapma biçimini değiştirmek zorundayız. Yeni nesil bir siyaseti, siyasetin en yeni sürümünü, bu şehre, bu ülkeye hakim kılmak zorundayız. 31 Mart, yeni nesil siyaset anlayışının halkta nasıl büyük bir karşılığı olduğunu göstermiştir. Ben bu anlayıştan ayrılmadan iş yapmaya, çözüm üretmeye, sonuç almaya devam edeceğim. Size bunun sözünü veriyorum.   Sevgili hemşehrilerim, Değerli İstanbullular, Biliyorsunuz, 31 mart İstanbul seçimlerinin oy sayma işlemi tam 17 gün sürdü. Gelecekte bu 17 günde yaşananlar ve bu ülkeye yaşatılmak istenenler hakkında çok şey yazılacaktır. Ben bugün itibariyle hepsini bir kenara bırakmış ve işime, tüm istanbullulara hizmet sorumluluğuma odaklanmış durumdayım. Ancak şurası çok iyi anlaşılmalıdır: 17 gün boyunca yaşanan ve kısmen bugün hala devam eden gelişmeler, bizi milletçe bir “demokrasi sınavından” geçirmiştir. Büyük bir mutluluk, büyük bir gururla ifade ediyorum, milletimiz bu demokrasi sınavını başarıyla vermiştir. Bu muhteşem millet, demokratik olgunluğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Hiç kimse unutmasın; bu ülkede millet ne derse o olur. Bu ülkede son sözü, gerçek sözü millet söyler. 23 Nisan 1920’den bugüne, bu ülkede son sözü millet söylemiştir. Ülkenin birliği, çocuklarımızın geleceği için, bugün, yarın ve daima, son sözü millet söyleyecektir. Herkes bunu bilmeli ve milletin sözünü emir kabul edebilmeli ve içine sindirebilmelidir. 23 Nisan 1920’den bugüne, bizim aldığımız terbiye budur. Bu vesileyle 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramımızı da kutluyorum. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir! Sevgili İstanbullular, Kampanyam boyunca söz verdiğim gibi, artık İstanbul'da sadece dini bayramlarda değil, aynı zamanda milli bayramlarda da toplu ulaşım ücretsiz olacak. Bu uygulamaya en kısa zamanda başlayacağımızı bugün burada huzurunuzda müjdeliyorum. Sevgili hemşerilerim; ben, istanbul’a yeni bir başlangıç vaat ederek buraya geldim. istanbul’a yeni bir başlangıç, şu 5 temel alanda sağlayacağımız anlayış farklılıklarıyla mümkün olacak: 1. İstanbul'a yeni nesil siyaset anlayışı hakim olacak. 2. İstanbul'a yeni nesil belediyecilik anlayışı hakim olacak. 3. İstanbul'a yeni nesil yerel demokrasi anlayışı hakim olacak. 4. İstanbul'a yeni nesil toplumsal birlik anlayışı hakim olacak. ve.. 5. İstanbul'a yeni nesil yurttaşlık anlayışı hakim olacak. Şimdi müsaade ederseniz bu 5 temel felsefeyi biraz daha açmak istiyorum. Birinci olarak yeni nesil siyaset anlayışından ne anladığımı, adaylığım süresince ortaya koydum. Vatandaşla arasına fiziki ve duygusal engeller koyan siyasetçilerin devri kapanmıştır. Vatandaşa karşı kibirle yaklaşan, vatandaşa karşı sevgisiz, saygısız davranan siyasetçilerin devri kapanmıştır. Vatandaş, bu ülkenin efendisidir. Siyasetçiler, yöneticiler bu ülkenin hizmetkarlarıdır. Bundan böyle herkes yerini bilecek, herkes haddini bilecek. Ben, yeni nesil siyaset anlayışıyla istanbul’u yönetirken, her zaman hukukun üstünlüğünü kabul edeceğim. Kanunları, kurumları ve kuralları kendi amaçları uğruna eğip büken, kendisi için iyi olanı, herkese dayatan bir yönetici asla olmayacağım. Başta anayasa ve kanunlar olmak üzere, hukukun temel ve evrensel hükümlerinin kamu eliyle eğilip bükülmesine izin vermeyeceğim. Kamu otoritesi karşısında vatandaşın güçsüz ve korumasız kalmasından yararlananlara karşı çıkacağım. Yöneticilik hak ve imkanlarından yararlanarak milli ve manevi değerleri asla istismar etmeyeceğim. Kimsenin kalbini kırmayacağım. Kimsenin kalbinin ve gururunun kırılmasına müsaade etmeyeceğim. Bu ülkenin kurucu değerlerine sonuna kadar bağlı kalacağım. Bütün bunları yöneticilik ahlakının, vatandaşlık bilincinin doğal bir gereği olarak yapacağım. Yeni nesil bir siyasetçi olarak korkudan değil, sevgiden yana olacağım. Bölerek, ayrıştırarak değil, kucaklayarak ve birleştirerek hizmet edeceğim. 2 kutuplu dünyada yetişmiş eski nesil siyasetçiler gibi, korkutarak, herkesten şüphe ederek değil, herkesi yanyana getirerek hizmet edeceğim. Yeni nesil siyaset, yeni nesil belediyecilik, yeni nesil yerel demokrasi, yeni nesil toplumsal birlik ve yeni nesil yurttaşlık anlayışından işte bunun için söz ediyorum. Çünkü iddiam büyük. İstanbul'un sorunlarını çözmenin ötesine geçmeyi, İstanbul'da herkes için mutlu ve huzurlu yeni bir hayat kurmayı, yeni bir ortak yaşam kültürü oluşturmayı hedefliyorum. Evet, bunların büyük iddialar olduğunun gayet iyi farkındayım. Ancak kendime ve sizlere, 16 milyon hemşehrime güveniyorum! Seçime girerken, 100 İstanbulludan sadece 15’inin tanıdığı biriydim. Çok az kimsenin şans tanıdığı bir adaydım. Ama görüyorsunuz işte bugün buradayım. Beni bugün buraya getiren şeyin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Ben, doğru yolu bildiğim için bugüne gelebildim. Bana doğru yolu, “seçimi senin temiz kalbin kazanacak evladım” diyen teyzelerimiz öğretti. Bana doğru yolu, “iyi yüreğin hiç bozulmasın, insana sevgin hiç eksilmesin” diyen amcalarımız öğretti. Bana doğru yolu, her şey çok güzel olacak Ekrem abi diyen o genç kardeşim öğretti! Ben bu yolda yürümekten asla vazgeçmeyeceğim. Sizler de asla vazgeçmeyin! Temiz kalplilerin, iyi yüreklilerin, hak yemeyen ama hakkını da yedirmeyenlerin zaferine inanmaktan asla vazgeçmeyin! Vatandaşa karşı mahcubiyet duygusunu yitirmemiş, gururdan, kibirden uzak yöneticilerin görev yapacağı bir İstanbul ve Türkiye için, asla vazgeçmeyin! Türkiye'nin yeni normalinin demokrasi, barış, birlik ve kardeşlik olması için, omuz omuza vermekten, mücadele etmekten asla vazgeçmeyin! Bir seçimi, bir işi, bir pozisyonu kazansanız da kaybetseniz de aldırmayın. Siz, iyinin ve haklının yanında olmaktan asla vazgeçmeyin! Ve tabii, sizlerden aldığı güçle, İstanbul için heyecanla çalışmakta olan beni izlemekten, beni denetlemekten, beni eleştirmekten, bana yol göstermekten asla vazgeçmeyin! Bu ülkenin kurucu değerlerinden, cumhuriyetten ve demokrasiden, Mustafa Kemal Atatürk ve onun çizdiği hedeflerden asla vazgeçmeyin! Ben vaz geçmeyeceğim! Vazgeçmeyeceğiz. Hadi hep birlikte haykıralım: Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk! Yaşasın cumhuriyet! Yaşasın demokrasi! Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Sevgili İstanbullular, Şunu bilin ki, hep birlikte olursak, sırt sırta verirsek çok iddialıyız! Yurtta sulh, cihanda sulh prensibinde çok iddialıyız! İstanbul'daki barış iddiası, yakın coğrafyamıza, Avrupa'ya ve dünyaya en etkili mesajdır. sevgili hemşerilerim, Bu eşsiz kenti, tarihsel özünü muhafaza ederek, evrensel değerlerin ve insanlığın ortak kültürünün gelişimine çok değerli katkılar sunan bir “dünya başkenti” haline getirmeye kararlıyım. Açığa çıkması için gerekli koşullar sağlandığında, İstanbul'un o eşsiz, o harika enerjisinin bütün dünyaya iyi geleceğine eminim. Bu hedefler için yol arkadaşlığınıza talibim. Bu şehrin yüreği büyük çocuklarımızın yol arkadaşlığına talibim. Bu şehrin geleceği pırıl pırıl gençlerimizin Ekrem abisi olamaya, yol arkadaşlığına talibim. Bu şehrin aydınlık yüzü kadınlarının, yol arkadaşlığına talibim. Bu şehrin sanatçılarının, aydınlarının, girişimcilerinin, emekçilerinin, emeklilerinin yol arkadaşlığına talibim. Her yaştan ve her inanıştan hemşehrilerimin yol arkadaşlığına talibim! Var mısınız? Tökezlesek bile yeniden ayağa kalkmaya, birbirimizin elinden tutup ayağa kaldırmaya var mısınız? Seçim kampanyama başlarken, “beni tanıdıkça çok seveceksiniz demiştim. Şimdi çok daha fazlasını söylüyorum. Şimdi diyorum ki, “nasıl çalıştığımı gördükçe beni daha da çok seveceksiniz!” Allah utandırmasın! Allah, sözlerimin ağırlığı altında boynumu eğdirmesin. Sözlerime son verirken, bu pazar günü şehrin her bir ilçesinden buraya geldiğiniz için… Farklı siyasi düşünceden olsanız bile beni bugün burada desteklediğiniz için… Hatta ülkemizin dört bir yanından beni onurlandırdığınız için… Sizlere minnettar olduğumu bir kez daha dile getirmek istiyorum. Teşekkürler İstanbul. Teşekkürler Türkiye. Hepinizi çok seviyorum. Hepinizi kucaklıyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla muhabbetle selamlıyorum. YÜZBİNLER BULUŞTU İstanbullular, Maltepe’deki miting alanını yavaş yavaş doldurmaya başladı. İstanbul’un çeşitli il ve ilçelerinden gelen vatandaş, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “Önümüzdeki beş yıl, bir belediye başkanının beş yılı değil. 16 milyon insanımızın beş yılı. Sizi onun için davet ediyorum. Gelin güzel bir pazar gününde saat 14’de Maltepe’de buluşalım” daveti üzerine Maltepe’ye akın ediyor.
Maltepe’de coşkulu buluşma | İmamoğlu: Kişilere, partilere, derneklere, vakıflara asla ama asla hizmet yok İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Maltepe sahilindeki miting alanında toplanan yüzbinlerce kişiye hitap etti. İmamoğlu konuşmasında tüm vatandaşlarla birlik ve beraberlik mesajları vererek, "Kişilere, partilere, derneklere, vakıflara asla ama asla hizmet yok" dedi. Öte yandan Maltepe'deki 'Yeni Bir Başlangıç Buluşması'na 2 milyona yakın katılım olduğu öğrenildi. İşte İmamoğlu’nun konuşması; Sevgili İstanbullular, Hanım efendiler, Beyefendiler, Sevgili gençler, Çocuklarımız, bebeklerimiz, dünyanın en güzel şehrinin sakinleri… Bu şehrin güzelliklerini yaşamaya, bu şehrin nimetlerinden yararlanmaya en çok hakkı olanlar… İstanbul'un gerçek sahipleri; benim güzel hemşerilerim, hepiniz hoş geldiniz. İstanbul yeni bir başlangıca adım atarken, gelecek güzel günleri hep birlikte karşılayalım istedim. Bir şenliğe, bir bayrama gider gibi, el ele, kol kola olalım, umudumuzu, mutluluğumuzu hep birlikte paylaşalım istedim. Beni kırmadınız, buraya geldiniz. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun. Bir millet, sevinçte ve kederde ortak olabiliyorsa millettir. Bugün burada bir sevinci paylaşıyoruz ama bir yanımız keder dolu. Irak sınırında devam eden operasyonlarda şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun. Terörü lanetliyorum! Allah'ım milletimizi terör örgütlerinden korusun. Birliğimiz, bütünlüğümüz daim olsun. Evet, bir millet sevinçte ve kederde ortak olabiliyorsa, millettir. Vatandaşların bir bölümünün sevinci, başka vatandaşların gönlünü kırıyorsa, orada bir sorun var demektir. Nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, hiçbir seçim vatandaşlar arasındaki gönül köprülerini yıkmamalıdır. Bunu sağlama görevi de öncelikle siyasetçilerindir. Seçimlerden sonra birlik, bütünlük, kardeşlik mesajları vermek kolaydır. Zor olan, değerli olan, seçimden önce de ağır ithamlardan, çirkin sözlerden, yakışıksız, mesnetsiz iddialardan uzak bir siyaset yapabilmektir. Rakibinize oy veren milyonları rencide etmek, onlara hakaret etmek birtakım siyasi matematik hesaplarına göre belki size seçimi kazandırabilir. Ama öyle kazanılmış bir seçimi yalnız siz kazanmış olursunuz. O seçimden millet kazançlı çıkmaz. O seçimi vatandaş kazanmış olmaz. Bir lafla kalpleri kırarsınız, bin lafla kazanamazsınız. Ben seçimleri değil kalpleri kazanmayı yeğlerim! Sevgili İstanbullular, 31 Mart İstanbul yerel seçimleri tarihe geçmiştir. Ve bu seçimden herkesin, ama özellikle de siyasetçilerin alacağı dersler vardır. Ben size bu seçimden çıkan 3 temel dersi anlatayım: Birincisi: siyaset her koşulda sevgi, saygı ve centilmenlik içerisinde yapılmalıdır. Hem vatandaşlara, hem de siyasi rakiplere karşı… İkincisi: siyasetin temel amacı, insanların mutluluğudur. Özellikle de çocuklarımızın mutluluğudur. Siyasetçi öncelikle bu sorumlulukla düşünüp davranmalıdır. Üçüncüsü: herkesin dünya görüşü, değerleri, inançları farklı olabilir. Ama bunları yarıştırmanın, bunları çatıştırmanın adı asla siyaset değildir. Siyaset, kendi değerlerinden, kendi dünya görüşünden, inancından, felsefenden yola çıkarak neyi nasıl yaptığınla, hangi sorunlara nasıl çözümler ürettiğinle ilgili bir şeydir. Bu dersi hiç kimse unutmasın: Siyaset her şeyden çok, çözüm üretme işidir. 31 Mart seçimlerinden bu dersleri çıkaramayanlar bundan sonra asla seçim kazanamazlar, demeyeceğim. Olabilir, elbette onlar da kazanabilirler. Ama 31 mart seçimlerinden bu dersleri almamış olanlar bundan sonra seçim kazansa da, sonuçta kazanan asla milletimiz olamaz. Kazanan vatandaş olamaz. Bu dersleri ben yalnızca başkaları için dile getiriyor değilim. Benim de bu 3 noktada eksiğim, yanlışım, zafiyetim varsa mutlaka düzeltmeye, çok daha kaliteli siyaset yapmaya gayret edeceğim. Çünkü İstanbul'da yeni bir başlangıca imza atacaksak eğer, öncelikle siyaset anlayışını, siyaset yapma biçimini değiştirmek zorundayız. Yeni nesil bir siyaseti, siyasetin en yeni sürümünü, bu şehre, bu ülkeye hakim kılmak zorundayız. 31 Mart, yeni nesil siyaset anlayışının halkta nasıl büyük bir karşılığı olduğunu göstermiştir. Ben bu anlayıştan ayrılmadan iş yapmaya, çözüm üretmeye, sonuç almaya devam edeceğim. Size bunun sözünü veriyorum.   Sevgili hemşehrilerim, Değerli İstanbullular, Biliyorsunuz, 31 mart İstanbul seçimlerinin oy sayma işlemi tam 17 gün sürdü. Gelecekte bu 17 günde yaşananlar ve bu ülkeye yaşatılmak istenenler hakkında çok şey yazılacaktır. Ben bugün itibariyle hepsini bir kenara bırakmış ve işime, tüm istanbullulara hizmet sorumluluğuma odaklanmış durumdayım. Ancak şurası çok iyi anlaşılmalıdır: 17 gün boyunca yaşanan ve kısmen bugün hala devam eden gelişmeler, bizi milletçe bir “demokrasi sınavından” geçirmiştir. Büyük bir mutluluk, büyük bir gururla ifade ediyorum, milletimiz bu demokrasi sınavını başarıyla vermiştir. Bu muhteşem millet, demokratik olgunluğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Hiç kimse unutmasın; bu ülkede millet ne derse o olur. Bu ülkede son sözü, gerçek sözü millet söyler. 23 Nisan 1920’den bugüne, bu ülkede son sözü millet söylemiştir. Ülkenin birliği, çocuklarımızın geleceği için, bugün, yarın ve daima, son sözü millet söyleyecektir. Herkes bunu bilmeli ve milletin sözünü emir kabul edebilmeli ve içine sindirebilmelidir. 23 Nisan 1920’den bugüne, bizim aldığımız terbiye budur. Bu vesileyle 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramımızı da kutluyorum. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir! Sevgili İstanbullular, Kampanyam boyunca söz verdiğim gibi, artık İstanbul'da sadece dini bayramlarda değil, aynı zamanda milli bayramlarda da toplu ulaşım ücretsiz olacak. Bu uygulamaya en kısa zamanda başlayacağımızı bugün burada huzurunuzda müjdeliyorum. Sevgili hemşerilerim; ben, istanbul’a yeni bir başlangıç vaat ederek buraya geldim. istanbul’a yeni bir başlangıç, şu 5 temel alanda sağlayacağımız anlayış farklılıklarıyla mümkün olacak: 1. İstanbul'a yeni nesil siyaset anlayışı hakim olacak. 2. İstanbul'a yeni nesil belediyecilik anlayışı hakim olacak. 3. İstanbul'a yeni nesil yerel demokrasi anlayışı hakim olacak. 4. İstanbul'a yeni nesil toplumsal birlik anlayışı hakim olacak. ve.. 5. İstanbul'a yeni nesil yurttaşlık anlayışı hakim olacak. Şimdi müsaade ederseniz bu 5 temel felsefeyi biraz daha açmak istiyorum. Birinci olarak yeni nesil siyaset anlayışından ne anladığımı, adaylığım süresince ortaya koydum. Vatandaşla arasına fiziki ve duygusal engeller koyan siyasetçilerin devri kapanmıştır. Vatandaşa karşı kibirle yaklaşan, vatandaşa karşı sevgisiz, saygısız davranan siyasetçilerin devri kapanmıştır. Vatandaş, bu ülkenin efendisidir. Siyasetçiler, yöneticiler bu ülkenin hizmetkarlarıdır. Bundan böyle herkes yerini bilecek, herkes haddini bilecek. Ben, yeni nesil siyaset anlayışıyla istanbul’u yönetirken, her zaman hukukun üstünlüğünü kabul edeceğim. Kanunları, kurumları ve kuralları kendi amaçları uğruna eğip büken, kendisi için iyi olanı, herkese dayatan bir yönetici asla olmayacağım. Başta anayasa ve kanunlar olmak üzere, hukukun temel ve evrensel hükümlerinin kamu eliyle eğilip bükülmesine izin vermeyeceğim. Kamu otoritesi karşısında vatandaşın güçsüz ve korumasız kalmasından yararlananlara karşı çıkacağım. Yöneticilik hak ve imkanlarından yararlanarak milli ve manevi değerleri asla istismar etmeyeceğim. Kimsenin kalbini kırmayacağım. Kimsenin kalbinin ve gururunun kırılmasına müsaade etmeyeceğim. Bu ülkenin kurucu değerlerine sonuna kadar bağlı kalacağım. Bütün bunları yöneticilik ahlakının, vatandaşlık bilincinin doğal bir gereği olarak yapacağım. Yeni nesil bir siyasetçi olarak korkudan değil, sevgiden yana olacağım. Bölerek, ayrıştırarak değil, kucaklayarak ve birleştirerek hizmet edeceğim. 2 kutuplu dünyada yetişmiş eski nesil siyasetçiler gibi, korkutarak, herkesten şüphe ederek değil, herkesi yanyana getirerek hizmet edeceğim. Yeni nesil siyaset, yeni nesil belediyecilik, yeni nesil yerel demokrasi, yeni nesil toplumsal birlik ve yeni nesil yurttaşlık anlayışından işte bunun için söz ediyorum. Çünkü iddiam büyük. İstanbul'un sorunlarını çözmenin ötesine geçmeyi, İstanbul'da herkes için mutlu ve huzurlu yeni bir hayat kurmayı, yeni bir ortak yaşam kültürü oluşturmayı hedefliyorum. Evet, bunların büyük iddialar olduğunun gayet iyi farkındayım. Ancak kendime ve sizlere, 16 milyon hemşehrime güveniyorum! Seçime girerken, 100 İstanbulludan sadece 15’inin tanıdığı biriydim. Çok az kimsenin şans tanıdığı bir adaydım. Ama görüyorsunuz işte bugün buradayım. Beni bugün buraya getiren şeyin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Ben, doğru yolu bildiğim için bugüne gelebildim. Bana doğru yolu, “seçimi senin temiz kalbin kazanacak evladım” diyen teyzelerimiz öğretti. Bana doğru yolu, “iyi yüreğin hiç bozulmasın, insana sevgin hiç eksilmesin” diyen amcalarımız öğretti. Bana doğru yolu, her şey çok güzel olacak Ekrem abi diyen o genç kardeşim öğretti! Ben bu yolda yürümekten asla vazgeçmeyeceğim. Sizler de asla vazgeçmeyin! Temiz kalplilerin, iyi yüreklilerin, hak yemeyen ama hakkını da yedirmeyenlerin zaferine inanmaktan asla vazgeçmeyin! Vatandaşa karşı mahcubiyet duygusunu yitirmemiş, gururdan, kibirden uzak yöneticilerin görev yapacağı bir İstanbul ve Türkiye için, asla vazgeçmeyin! Türkiye'nin yeni normalinin demokrasi, barış, birlik ve kardeşlik olması için, omuz omuza vermekten, mücadele etmekten asla vazgeçmeyin! Bir seçimi, bir işi, bir pozisyonu kazansanız da kaybetseniz de aldırmayın. Siz, iyinin ve haklının yanında olmaktan asla vazgeçmeyin! Ve tabii, sizlerden aldığı güçle, İstanbul için heyecanla çalışmakta olan beni izlemekten, beni denetlemekten, beni eleştirmekten, bana yol göstermekten asla vazgeçmeyin! Bu ülkenin kurucu değerlerinden, cumhuriyetten ve demokrasiden, Mustafa Kemal Atatürk ve onun çizdiği hedeflerden asla vazgeçmeyin! Ben vaz geçmeyeceğim! Vazgeçmeyeceğiz. Hadi hep birlikte haykıralım: Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk! Yaşasın cumhuriyet! Yaşasın demokrasi! Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Sevgili İstanbullular, Şunu bilin ki, hep birlikte olursak, sırt sırta verirsek çok iddialıyız! Yurtta sulh, cihanda sulh prensibinde çok iddialıyız! İstanbul'daki barış iddiası, yakın coğrafyamıza, Avrupa'ya ve dünyaya en etkili mesajdır. sevgili hemşerilerim, Bu eşsiz kenti, tarihsel özünü muhafaza ederek, evrensel değerlerin ve insanlığın ortak kültürünün gelişimine çok değerli katkılar sunan bir “dünya başkenti” haline getirmeye kararlıyım. Açığa çıkması için gerekli koşullar sağlandığında, İstanbul'un o eşsiz, o harika enerjisinin bütün dünyaya iyi geleceğine eminim. Bu hedefler için yol arkadaşlığınıza talibim. Bu şehrin yüreği büyük çocuklarımızın yol arkadaşlığına talibim. Bu şehrin geleceği pırıl pırıl gençlerimizin Ekrem abisi olamaya, yol arkadaşlığına talibim. Bu şehrin aydınlık yüzü kadınlarının, yol arkadaşlığına talibim. Bu şehrin sanatçılarının, aydınlarının, girişimcilerinin, emekçilerinin, emeklilerinin yol arkadaşlığına talibim. Her yaştan ve her inanıştan hemşehrilerimin yol arkadaşlığına talibim! Var mısınız? Tökezlesek bile yeniden ayağa kalkmaya, birbirimizin elinden tutup ayağa kaldırmaya var mısınız? Seçim kampanyama başlarken, “beni tanıdıkça çok seveceksiniz demiştim. Şimdi çok daha fazlasını söylüyorum. Şimdi diyorum ki, “nasıl çalıştığımı gördükçe beni daha da çok seveceksiniz!” Allah utandırmasın! Allah, sözlerimin ağırlığı altında boynumu eğdirmesin. Sözlerime son verirken, bu pazar günü şehrin her bir ilçesinden buraya geldiğiniz için… Farklı siyasi düşünceden olsanız bile beni bugün burada desteklediğiniz için… Hatta ülkemizin dört bir yanından beni onurlandırdığınız için… Sizlere minnettar olduğumu bir kez daha dile getirmek istiyorum. Teşekkürler İstanbul. Teşekkürler Türkiye. Hepinizi çok seviyorum. Hepinizi kucaklıyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla muhabbetle selamlıyorum. YÜZBİNLER BULUŞTU İstanbullular, Maltepe’deki miting alanını yavaş yavaş doldurmaya başladı. İstanbul’un çeşitli il ve ilçelerinden gelen vatandaş, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “Önümüzdeki beş yıl, bir belediye başkanının beş yılı değil. 16 milyon insanımızın beş yılı. Sizi onun için davet ediyorum. Gelin güzel bir pazar gününde saat 14’de Maltepe’de buluşalım” daveti üzerine Maltepe’ye akın ediyor.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve katilimcimaltepe.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.