-"BU MİLLETİN HAYSİYETİNE AÇIKÇA SALDIRI DÜZENLENDİ"-

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) 15 Ağustos'ta cumhurbaşkanlığına Recep Tayyip Erdoğan'ın seçildiğine ilişkin kararı açıkladığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "YSK kararını açıkladıktan sonra seçilmiş cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kesilmesi lazım, milletvekilliğinin düşmesi lazım ve tarafsızlığını koruması lazım. Bu olduğu sürece elbette ki saygıda kusur etmeyecektik. Ama bu yapılmadı. Bu olmadı. Anayasaya, bu milletin haysiyetine açıkça saldırı düzenlendi. "Ben cumhurbaşkanı seçildim ama ben başbakanım, ama ben AKP'nin genel başkanıyım' Bu anlayışı kabul etmiyoruz, bu anlayışı doğru bulmuyoruz" dedi.

-"ALO FATİH' ŞİMDİ DEVLETTE YAŞANDI"-

Kılıçdaroğlu, "Biliyorsunuz bir "Alo Fatih' olayı vardı. Aynı olay şimdi devlette yaşandı. YSK, 15 Ağustos'ta karar veriyor, mazbatayı hazırlıyor, Resmi Gazete'ye gönderiyor, yayınlamıyorlar. Telefon ediyorlar, "Bunu tutacaksın, yayınlamayacaksın' diye. Anayasa'nın 138. maddesi der ki "yargı kararları kesindir, geciktirilmeksizin uygulanır'. Sen telefon ediyorsun, "o yargıyı yayınlamayın' diyorsun. Bu zihniyette birinin cumhurbaşkanı koltuğuna oturması Türkiye için züldür" ifadelerini kullandı.

-"ANAYASAYI BİLEREK ÇİĞNEDİ"-

Hiç kimsenin kişisel kariyeri üzerine hukuk devleti oluşamayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bir kişinin kişisel hırs ve beklentileri üzerine hukuk devleti oluşturulmaz. Hukuk devleti kavramları evrenseldir. Herkese eşit uygulanır. Bana ayrı, sokaktaki vatandaşa ayrı hukuk kuralı olmaz. Ve Recep Tayyip Erdoğan Anayasayı bilerek ve isteyerek çiğnedi. Tarafsız olmadığını defalarca söyledi. "Ben tarafsız değilim' diyor. Anayasa onun tarafsızlığı üzerine inşa edilmiş bir cumhurbaşkanlığı müessesi öngörüyor. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra da şu ana kadar hep Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Genel Başkanı olarak davrandı. Bunlar sadece bir kural ihlali değildir, devletin namus ve haysiyetine açık saldırıdır.

Recep Tayyip Erdoğan diyor ki "kurallar bana işlemez, ben kanunların üstündeyim, herkese başka hukuk aban başka hukuk uygulanacak' diyor. Biz de diyoruz ki, CHP olarak diyoruz ki kimse hukukun ve kanunların üzerinde değildir. Sen de bu ülkedeki 77 milyondan birisisin."

Yine aynı Erdoğan, "Ben devletin teamüllerini tanımıyorum, yeni teamüller oluşturacağım' diyor. "Ben teamülleri kaldırıyorum' diyor. Onun hangi teamülleri kaldırdığını, yerine neleri getirdiğini biliyoruz. Kul hakkı ve yetim hakkı yemek olağan hale geldi. Devletin en üst makamlarında hırsızlık meşrulaştırıldı."

-"TEK SAYFALIK BİR DİLEKÇE BEKLİYORUM"-

Erdoğan'ın kendisi hakkında çok sayıda dava açtığını belirten Kılıçdaroğlu, "O sanıyor ki Kılıçdaroğlu geri adım atacak. Sen kim oluyorsun ki ben senin önünde geri adım atacağım. Şimdi cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak, aynı çağrıyı yine yapıyorum, "Senden tek sayfalık bir dilekçe bekliyorum. İsviçre'ye bir yazı yazacaksın, diyeceksin ki, "Benim ve çocuklarımın İsviçre bankalarında hesabının olmadığını lütfen bana bildirin' diyeceksin. Diyorsa ki "ben dilekçe yazamıyorum', ben yazarım. Avukat parasını da ben vereceğim" diye konuştu.

Alman istihbaratının Türkiye'yi dinlediğinin yine Alman medyasından öğrenildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin iktidar partisinde kimse ağzını açıp bir tek söz bile etmiyor. Şimdi merak ediyorum acaba İsviçre bankaları nedeniyle mi söz edilemiyor. O koltukta nasıl oturacaksın sen? Bunun hesabını topluma verecek, yemin hakkı için, kul hakkı için bunun takipçisi olacağım. Bu benim namus görevim" dedi.

-"IŞİD SENİ REHİN ALDIYSA O MAKAMDA NASIL OTURACAKSIN"-

Kılıçdaroğlu, 49 vatandaşın hala İŞID terör örgütünün elinde olduğunu anımsatırken, "Senin 49 vatandaşın IŞİD'in elinde rehin, bir cümle bile demiyor, "IŞİD terör örgütüdür' diyemiyor. Eğer IŞİD seni rehin aldıysa, sen o makamda nasıl oturacaksın. Bunların döneminde toplumsal ahlakta geriye gidiş var, bunun alt yapısını oluşturuyorlar. Hırsızlık o nedenle sıradanlaştı" ifadelerini kullandı.

-"YALANA TANIKLIK ETMEK YALANI MEŞRULAŞTIRMAK DEMEKTİR"-

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Bir insanın Anayasayı çiğnemesine göz yumarsak, bir insana kanunlara uymama ayrıcalığını tanırsak, eğer bir insanın hukukun üstünde olmasına sessiz kalırsak, artık bu ülkede ne demokrasiden ne de adaletten söz edebiliriz. Bizim için herkes kanun önünde eşittir, hukuk herkesi bağlar ve demokrasinin gücü hukukun üstünlüğü ilkesinden gelir.

Bugün beyefendi Anayasaya sadakat yemini edecek. Anayasayı açıkça çiğneyen birisinin Anayasaya sadakat yemini ne kadar inandırıcıdır? Şunu söyledim, ben yalana tanıklık etmeyeceğim. Yalan söyleyecek orada, yalan yere yemin edecek ve ben ona tanıklık etmeyeceğim. Milletin egemenliği konusunda yemin ettim ben, Anayasaya sadakat yemini ettim ben, namusum ve şerefim üzerine yemin ettim ben. Bir yalana tanıklık etmek yalanı meşrulaştırmak anlamına gelir. Çıkacaksınız Erdoğan'ı eleştireceksiniz, Anayasayı ihlal etti diyeceksiniz, sonra gideceksiniz Meclise onun yalanına meşruiyet kazandıracaksınız. Bu CHP'nin kabul edeceği bir şey değildir. Bu benim tarihe karşı sorumluluğumdur. Biz CHP'yiz. Bu ülkeye demokrasi getirdik. Her dönem darbelere karşı olduk, darbelerden en büyük mağduriyeti biz yaşadık. Biz demokrasiyi ve hukuku her dönemde savunduk, savunmaya devam edeceğiz. Bundan böyle Recep Tayyip Erdoğan Anayasa'ya ve hukuk devletine gösterdiği sadakat ölçüsünde bizden saygı görecektir. Sadakat göstermeyeceksin, "bana saygı gösterin' diyeceksin, hadi canım sende, yok öyle bir şey.

Kendini her şeyden üstün gören, hiçbir kurala bağlı olmayan, her kanunu çiğneyen ve memleketin tüm rantını cebine aktaran bir statükoyla karşı karşıyayız. Bu statükonun gözü paradan başka bir şey görmüyor. Bu statüko insanlara saygı duymuyor, haklarını tanımıyor, ülkeyi ayırıyor, bölüyor. Biz bu statükoyu devireceğiz, halkımızla birlikte devşireceğiz, yok edeceğiz. Hukukun üstünlüğünü sağlayıncaya kadar, elde ettiğimiz kazanımları birisi gelip elimizden alamaz."

-"GEZİ'DE ÖLENLER BU ÜLKENİN ONURUDUR"-

Mücadele etmenin kolay olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, Gezi eylemlerine değinerek başladığı sözlerini, "Gezi eylemlerine başlayanlar, bedel ödeyenler, organlarını kaybedenler, hayatlarını yitirenler bu ülkenin onurdur, biz onlarla hep gurur duyacağız. Bizim ruhumuzda devrimcilik yatar. Biz zalime boyun eğmeyiz, kitabımızda öyle bir şey yoktur böyle bir şey. İnsanlara, kul hakkına saygılıyız. Her inanca, her kimliğe, her düşünceye saygı gösteririz çünkü özgürlük bizim ruhumuzda vardır. Gezi'de hayatını kaybedenlere tekrar rahmet diliyorum" diyerek bitirdi.

Kılıçdaroğlu, belediye meclis üyelerinden de doğa haklarına, insanlara, bütün canlılara sahip çıkmalarını isteyerek, "Karar alırken Gezi eylemlerini, onurlu eylemleri sakın unutmayın" dedi

MALTEPE BELEDİYE BAŞKANI ALİ KILIÇ.

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun açılış konuşmasını yaptığı CHP Marmara Bölgesi Belediye Meclis Üyeleri Eğitim Toplantısı'nda Maltepelilerin Sözcüleri ve Vekilleri olan Meclis Üyelerimizle hazır bulunduk. Yerel başarı halkın iktidarının anahtarı olacak dedi