CHP Maltepe İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği “36. Yılında Maraş Katliamı”
CHP Maltepe İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği “36. Yılında Maraş Katliamı” başlıklı panel Maltepe’de yapıldı.
Panel’de konuşan gazeteci yazar Necdet Saraç, “bu katliamlar üç-beş kişinin eseri değildir. Maraş ve Sivas gibi planlı katliamlara on binlerce insan katılmış katılmış, linç ve talan yapmıştır. Öncelikle herkesin bu gerçekle siyasal ve toplumsal olarak yüzleşmesi gerekir” dedi.
CHP Maltepe İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği ve yoğun bir katılımın olduğu panel Maraş katliamını anlatan cinevizyonla başladı. Fatoş Ünal’ın belgesellerden derlediği görüntüler ve tanık anlatımları katliamın gerçek yüzünü yansıttığı için çok etkileyiciydi...
Cinevisyon gösterisinden sonra açılış konuşması yapan CHP Maltepe İlçe Başkanı Hasan Solmaz, “bir kez daha bu tür katliamların olmaması için bu katliamları unutmamak, demokrasi ve adalet için mücadele etmek gerekiyor” dedi.
Gazeteci ve yazar Necdet Saraç ise yaptığı konuşmada Anadolu’da yüzlerce yıla yayılan katliamlar olduğuna vurgu yaparak, “Maraş katliamı bir yanıyla solun yükselişinin önüne geçmek, diğer yanıyla da Alevileri kentlerden tasfiye etmek üzerine kurgulanmıştır” dedi. “Sonuçlara baktığımızda bu kurgu başarılı olmuştur, Altın Hilal denen hatta yer alan Maraş, Sivas, Elazığ gibi kentlerin bugün ülkenin en muhafazakar kentleri olması bunu gösteriyor” diyen Saraç, “bu katliamların siyasi sorumluları yargılanmadan ne adalet sağlanır, ne de yüzleşme” dedi. Necdet Saraç şunları söyledi:
İKTİDAR YÜZLEŞEMEZ!
Adı ne olursa olsun, ister DGM, ister Sıkıyönetim, ister özel yetkili mahkeme, bu tür mahkemelerden adalet çıkmaz. Bu nedenle hiçbir siyasi cinayetin ve katliamın gerçek failleri yargı önünde ceza almadığı gibi, tersine milletvekili veya bakan yapılarak ödüllendirilmişlerdir… Yalnızca bir sonuç olan AKP değil, siyasal İslamcı ve milliyetçi hiçbir zihniyet katliamlarla yüzleşemez. Çünkü bunlar dün de bugün de katliamlardan beslenmektedir.
Bu katliamların “üç-beş kişinin eseri” olmadığını, araya karbon kağıdı konmuş gibi birbirinin benzeri olduğunu ve dinden beslendiği biliyoruz. Hepsi Cuma günü başlar ve çıkış noktası hep cami ve “din elden gidiyor” şeklindeki sloganı bile aynıdır… Maraş katliamıyla yüzleşmek onbinlerce insanın da, bu anlamıyla işin gerçeği bütün Maraşlıların kendileriyle yüzleşmesini beraberinde getirecektir. Çünkü 1978’de Maraş merkezinin nüfusu 220 bin 710’dur. Mahkeme kayıtlarına göre katliama katılanların sayıları 25 bini bulmaktadır. Yani her 10 kişiden bir şu veya bu şekilde katliama karışmıştır. Ama slogan atmış, ama öldürmüş, ama işaretlemiş. Gerçek bu! Bu yüzden yüzleşmeden kaçılıyor!
SOL OLMADAN OLMAZ!
Bu ülkede sol, sosyal demokrasi büyümezse, inandırıcı ve alternatif olmazsa siyasal denge de olmaz, toplumsal vicdan da! Hukuk da iktidarın tek yanlı hukuku olmaya devam eder. Katliamlarla yüzleşilemez, hesap da sorulamaz! Bizler de AKP’nin gündeminin peşinden sürüklenmeye devam ederiz. Dinin devletin kurumsal yapısı dışına çıkartılması, laikliğin ve cumhuriyetin yeniden ayakları üzerine dikilmesi ise ancak sistemle açıkça hesaplaşarak, siyasi açıdan cüretkar olarak sistemi değiştirerek mümkün olur. Önümüzdeki seçimler mutlaka siyasal iklimi değiştirecek bir seçim olmalı. Bunun yolu da AKP karşıtı bütün güçleri yan yana getirmekten geçiyor. Bunun için aldığı 12 milyon oy ile 100 ülke nüfusundan daha fazla bir nüfusdan oy alan CHP’ye büyük görevler düşüyor! Olmazı değil oluru konuşan, ara adım atmayı becerecek bir sol bunu başarır .