HİKMET KARAKUŞ “MALTEPE’DE GELİŞİMCİ SOSYAL BELEDİYECİLİK HEDEFİMİZDİR”

HİKMET KARAKUŞ “MALTEPE’DE GELİŞİMCİ SOSYAL BELEDİYECİLİK HEDEFİMİZDİR”  Cumhuriyet Halk Partisinden 2019 31 Mart'taki yerel  seçimlerde Maltepe Belediye Başkan Aday Adayı olduğunu açıklayan Dr. Hikmet Karakuş basın toplantısı düzenledi. Maltepe'de bulunan Wonderland'da düzenlenen basın toplantısında neden belediye başkan Aday  Adayı olduğunu ifade eden Dr. Hikmet Karakuş   Performansı yüksek, güler yüzlü katılımcı ve akılcı adımlarla herşeyden önemlisi ; adil bir yaklaşımla yatırımcı sosyal belediyeciliğin başarılı örneğini sergilemek istiyoruz. İlk hedef “Güleryüzlü Belediyecilik”. Maltepe’miz , İstanbul’un güzide ilçelerinden biridir. Adeta şehrin incisidir. Ancak üzülerek belirtmek gerekiyor ki hizmet alma hususunda İBB ve merkezi idareden gerekli desteği alamadığından kamu hizmetlerinden yoksunluk yaşamaktadır. Bu sorunları halk ile elele vererek çözeceğimize inandığımız için yol arkadaşlarımla taşın altına elimizi koyduk. Öyle ben tek başıma çözerim yok. Oldukça deneyimli ve liyakat sahibi arkadaşlarımızın yer aldığı bir ekibimiz mevcut. Bu ekibin içinde, mühendisinden, mimarına, doktorundan, öğrencisine ve sıradan ev hanımına kadar herkes var. Çocuklar bile var onların düşünceleri olmadan çözüm olmaz zaten. Performansı yüksek, güler yüzlü katılımcı ve akılcı adımlarla herşeyden önemlisi ; adil bir yaklaşımla yatırımcı sosyal belediyeciliğin başarılı örneğini sergilemek istiyoruz. İlk hedef “Güleryüzlü Belediyecilik”. Maltepe’ye yakışan modern, inovatif ve sürdürülebilir bir belediye modelini uygulayacağız. Geçmiş deneyimlerimizin tamamını aktarmak amacındayız. Günümüzde kentlerin temel problemleri ve bu temel problemleri çözüme yönelik önerilerimiz: Biliyorsunuz şehirlerde tıpkı insanlar gibi yaşayan organizmalardır. Etkilere tepki verirler. Şehre yapılan yatırım hem insana hem doğaya dair bir sistem gerektirir. Yatırımı doğru yaparsanız doğru sonuç elde edersiniz, yapamazsanız şehir size küser, yaşam verimliliği ve kalitesi düşer. Günümüz şehirlerinde hastalıklar mevcut, doğru tespit ve tanı ile doğru tedaviyi uygulamak belediyeciliğin temel esasıdır. Sorunlara gelecek olursak? Saymakla bitmeyecek derecede sorun yumağı var. Bu nedenle yerel yönetimlere talip olmak adeta ateşten gömlek giymek gibidir. Öncelikli olarak müthiş bir barınma sorunu oluşturan, mağduriyetler yaratan “Kentsel Dönüşüm” çilesi var. Ülkenin genelinde belirli yerleri riskli alan ilan ederek savaş kanunları ile acele kamulaştırmaya gittiler. Adeta vatandaşı hazırlıksız yakalamaya çabaladılar. Devlet vatandaşın işini kolaylaştırmakla yükümlüdür. Aksi yönde yapılan yasalar ve uygulamalar ancak mağduriyet yaşatır. Kentsel dönüşüm için bazı belediyelerimiz ” Yerinde Dönüşüm” adı altında nispeten doğru uygulamalar yaptılar. Ancak sadece yerinde yapılan dönüşüm değil adil uygulama kapsamında “Adaletli Dönüşüm” yapacağız. Anayasal hak olan barınma hakkından hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz. Öncelikli ilkemiz budur. Diğer sorunları sıralayacak olursak, Ulaşım, İmar plan sorunları (E-5 üstü), Sanat ve kültür alanları eksikliği, donatı alanları ve yeşil alanların azlığı var. Mesela Maltepe’mizde Ulaşımı yerin altına taşımak istiyoruz. Gelişmiş şehirlerde şehrin üstü insanların altı trafik akışınındır. İnsanlar yerleşik düzene geçtiği çağdan bu yana yerin üstü kadar altını da kullandılar. Şimdi bu unutuldu. Bunu uygularsak nefes aldırırız. Otopark sorununun çözümü bile sağlanır. Maltepe’mizin alt yapısı önceki planlarda  150.000 nüfusa göre yapılandırılmıştır. Oysa bugün nüfusumuz 600.000 üstünde olup yetersiz kalmaktadır.  Bir de hiç başvurulmayan oldukça geri bırakılmış bir ulaşım yöntemi olan “Deniz Ulaşımı” var. Maltepe’de bunu uygulamak için Büyükşehirin kapısını çalacağız. Belediye hizmetlerinin her şekilde hızlı yürütülmesi gerekiyor. Biliyorsunuz çağımız “zaman” çağı. Zamanla yarışıyoruz. Vatandaşlarımızın “hızlıca hizmet” alması için bizi beklememesi gerek. Onlar gelmeden biz onlara gideceğiz. Tabi ki güleryüzle ve hizmet anlayışıyla. Maltepe’ye haritada iyice bakarsanız Sol tarafı güzide ve kadim İstanbul şehrine açılan kapıdır. Anadolu’nun istanbul kapısı bir bakıma Maltepedir. İlçemizin sağ tarafı ise sanayiye açılır. Bu açıdan müthiş bir lojistik avantajımız var. Kongre ve sunum merkezi olmak durumundayız. Beylikdüzü bunu gerçekleştirdi. Bizim hedefimiz daha iyisini verebilmek.   Kültür alanlarımız oldukça daraldı bunları genişletmek zorundayız. Bu açıdan sanatla yaşayan bir şehir haline getirmemiz gerekmektedir. Çağımızın ilk tiyatro sanatçısı sayılan Sofokles sokakta tiyatroyu yaşatırdı. Sanatı sokağa çekeceğiz. Ulaşılamayan soğuk sanat merkezleri yerine, vatandaşın sanata ve sanatçıya ulaşabildiği “Renkli ve Yaşayan Sanat” binaları yapacağız. Eğitimi sadece merkezi yönetime bırakırsak görünmeyen ve ihmal edilen alanlar artar. Bakınız 7 tane üniversitesi bulunan Maltepe’mizde yurt sayısı çok yetersiz. Öğrenciye sadece derse gel diyemezsiniz. Öğrencilerimizin dersten sonraki hayatı da bizi bağlıyor. Öğrenci Yurtlarını yeterli seviyeye getireceğiz. Bu önemli bir görevdir. Toplumların hafızası yaşlılarıdır. Yaşlı insanlara bakamayan bir yönetim anlayışı hafızasını kaybeder. Öte yandan evlerimizin içi çoğu zaman göremediğimiz alanlardır. Orada yaşanan sorunları ve problemleri görmek zorundayız. Onlara dokunmak zorundayız. Evde Bakım, Evde Sağlık ve Aşevi hizmetlerini mümkün olduğunca arttıracağız. Bizim toplumumuz vefalıdır. Gözünün içine bakan insanı sever. Biz gözlerinin içine bakmak için ve onların sorunlarını çözmek için geleceğiz. Kimsesiz insanların barınma alanlarını arttıracağız. Bir kişi bile yatağa aç girerse, bir tane çocuk bile odasında üşürse görev başarılamamış demektir. Bunun bilinci ile hizmet edilmelidir. Sosyal demokrat anlayışa sahip bir parti olarak, sosyal belediyecilik konusunda mümkün olan en fazla faydayı sağlamak hedefimiz. Kadınlara dair… Kadınları dört duvar arasında hapsetmek onlara yapılacak en büyük kötülük. Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınları topluma nasıl kazandırdığını unutmayalım. Birçok Avrupa ülkesinden önce haklarının verilmesi gurur kaynağımız olsa da, şu anda onlara her türlü imkanı açmak da bize kalan mirastır. Kadınların Mikro Ekonomik olarak hayata dahil olmasını ve hane ekonomisine katkı sunmasını kolaylaştıracağız. Onlar yeter ki üretsin. Uyuşturucu ile mücadele etmek zorundayız. Günümüzde malesef uyuşturucu kolay erişilebilir hale getirildi. Bonzai facialarını ve aile dramlarını hepimiz görüyoruz. Çocuklar ne zaman savrulur? Onlara emek verilmediği, onlarla ilgilenilmediği zamanlarda yitip giderler. Bu nedenle çocuğun tutunacağı dalları arttırmak gereklidir. Spor alanlarını ve kulüplerini destekleyeceğiz. Almanya’da lisanslı futbolcu sayısı ülkemizin 20 katı! Başarılar tesadüfen gelmez. Çocuklara yatırım için herşeyi önümüze alacağız. Spora giden, müzik yapan çocuk uyuşturucudan uzak durur.  Biz çocukken sırtımızı dünyaya yaslar yıldızları izlerdik. Hayaller kurardık. Şimdiki çocukların yıldızları yok. Dolayısıyla hayallerden mahrum bırakıldılar. Biz onları hayallerine kavuşturmak zorundayız. Hedefi olmayan insan kendisi, ailesi ve tüm toplum için tehlikeli birey haline gelir. Herşey çocuklarımız için olmalı. Sonuç olarak, elbette büyüyen şehirlerin büyüyen ihtiyaçları gerçeği ile karşı karşıyayız. Kreş, yurt, aşevi, sağlık ocağı, modern muhtarlıklar, tiyatro ve sinemalar, spor sahaları, sokak hayvanları hizmetleri, hobi alanları gibi temel gereksinimlerin tamamı gerçekleştirmeyi ve arttırmayı hedeflediğimiz projeler içerisinde yer almaktadır. Mahalle meclislerinin olmayışı ciddi bir eksikliktir. Bunları oluşturacağız. Şimdiye kadar yapılan hatalardan dolayı özeleştiri yapılmalıdır. Hatalardan pay çıkartmayan insan, kurum, kuruluş her ne olursa olsun zarar görmeye mahkum olur. Bugün şehre ihanet ettik diyorlar. Yapılan hatalar o kadar büyük ki bugün İstanbul’u resmen yaşanılır bir şehir olmaktan çıkarttılar. Açın bakın başardıkları ne var? Projelerinde ne var? Bol bol beton var, yol var, asfalt var, bina var ama ağaç yok, denize kuşlara dair birşey yok. En üzücüsü insan yok. İnsanı ihmal edersen, ihanet etmiş olursun. Biz hata yapmamak için adalet terazisi ile iş yapacağız. Sokağa atacak ne paramız, ne de üzecek vatandaşımız var. Getirmeyi düşündüğünüz yenilikler… Çağımızda en büyük yenilik, “sürdürülebilirlik” kavramından geçiyor. Meydana getirdiğiniz ister hizmet, ister ürün olsun sürdürülebilir ve geliştirilebilirse bu yenilikçi tanım içerisine girebiliyor. Avrupa, ABD ve Japonya çoktan bu tarz şehir yönetimlerine geçtiler. Örneğin benim hayallerim arasında, kendi kendine enerji üreten binalar, içine çöp atıldığında vatandaşa teşekkür eden çöp kovaları, uçurtma ve tekonoji festivalleri düzenleyen mahalleleri olan bir ilçe var. Göreceksiniz böyle bir Maltepe olacağız. Almanya’da artık çatılara kiremit döşenmediğini biliyor musunuz? Artık fotovoltaik / kocaman bir güneş pili olan çatılar var. Bizde neden olmasın. Bizim de çılgın projemiz var ama ranta dayalı değil üretime dayalı. İnsanların kapısından rahatça girebileceği, kendine ait hissedebileceği, sürekli kendini geliştiren inovatif bir yerel yönetim için talibiz. Bunun için deneyimimiz de ekibimiz de projelerimiz de mevcut. Biz oldukça istekli ve hazırız. Ama şunu belirtmek isterim ki, bu belediye yönetimi kollektif ve katılımcı bir yönetim olacak. Bizim masamız yuvarlak ve herkese açık bir masa olacak. Koltukları da gençlere, kadınlara ve en önemlisi çocuklarımıza ait bir belediye olacak. Hayallerimizi ortaklaştırıp geleceğe yürümek en büyük gayemiz. Sosyal ve gelişimci belediyecilik anlayışı ile başarılı bir biçim de  kenti yönetmeye hazırız.