İMAMOĞLU SEZONUN İLK MEZADINA KATILDI VE UYARDI
İMAMOĞLU SEZONUN İLK MEZADINA KATILDI VE UYARDI
“LÜZUMSUZ PROJELERE GİRİP BU DENİZLERİ TEHDİT ETMEMEK LAZIM”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Vira Bismillah” diyerek yeni avlanma sezonuna başlayan balıkçıları yalnız bırakmadı. Sabaha karşı 04.00’te Gürpınar Su Ürünleri Hali’nde esnafla bir araya gelen İmamoğlu, sezonun ilk mezadına katıldı. Denizlerimizi korumanın önemine dikkat çeken İmamoğlu, “Denizle, çocukla oynar gibi oynamamak lazım. Onun için lüzumsuz işlere, lüzumsuz projelere girip bu denizleri tehdit etmemek lazım” dedi.
BEYLİKDÜZÜ / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 1 Eylül’de “Vira Bismillah” diyerek yeni avlanma sezonuna başlayan balıkçılarla, sabaha karşı 04.00’te Gürpınar Su Ürünleri Hali’nde bir araya geldi. İmamoğlu’na, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, İSYÖN A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Günaydın ve İstanbul Su Ürünleri Hali Komisyoncuları Derneği (İSKOMDER) Başkanı Mahmut Uçan eşlik etti. Hal girişinde balıkçıların alkışlarıyla karşılanan İmamoğlu, sezonun ilk mezadına katıldı. Başkan Uçan’ın yönettiği mezat, çift palamut üzerinden 55 TL ile başladı. Palamutun çiftine 56 TL veren İmamoğlu, artırıma başka katılan olmayınca mezatın kazananı oldu. 4 kasa balık alan İmamoğlu, “Sizin gibi gece çalışan itfaiye çalışanlarımız var. Gece nöbette olan itfaiyecilere yollayacağım bunu” diyerek, palamutların gideceği adresi açıkladı.
“DENİZLERİN BEREKETLİ OLMASI İÇİN TEMİZ OLMASI LAZIM”
İmamoğlu, ilk değerlendirmesini de balıkçıların arasında yaptı. “Allah, bol bereket versin” diyerek sözlerine başlayan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Hani insanlar emeğini taştan çıkarır ya, işte bu da öyle bir şey. Gecesini gündüzüne katarak çalışan emekçiler var burada. Allah, gönüllerine göre versin. Ama şunu da biliyoruz: Bir yandan da herkes en ucuz şekliyle balığa ulaşsın. Bunun olması için, denizlerin bereketli olması lazım. Denizlerin bereketli olması için, denizlerin temiz olması lazım. Denizleri kirletmemiz lazım. Balıkçılarımızın avlanırken kurallara uyması lazım. Karadeniz, Boğaz ve Marmara, gerçekten dünyanın en bereketli, en lezzetli denizleri. Bu denizleri korumamız lazım. Bu denizlere zarar verecek hiçbir iş yapmamız lazım. Bu konuda hassasiyet diliyorum. Çünkü Allah’ın bir lütfu bu coğrafya. Bu duygularla bugün buradayız. Şu anda denizde avlananlar, burada satış yapanlar, yarın tezgahında balık satıp insanlara eriştirenler, bütün zincirin halkalarına başarılar diliyorum. Esnafımızın sıkıntıları var. Ekonomik koşullar zor. İnsanların alım gücü düşük. Bu hastalık süreci ciddi anlamda sıkıntı ortaya koymuştur. Esnafımızın desteklenmesi, teşvik edilmesi konusunda dönem dönem bizim de üzerimize düşen vazifeler var ama bizimki bir pansuman gibi. Esas olan bu konuda, esnafın desteklenmesine dönük başka tedbirlerin alınması, güçlendirilmesi. Bu süreci inşallah hep beraber atlatırız.”
“VATANDAŞIN ARASINDAN HİÇBİR ZAMAN AYRILMAYACAĞIZ”
Daha sonra hal içerisindeki bir lokantada kendisini bekleyen esnafla bir araya gelen İmamoğlu, burada da kısa bir konuşma yaptı. Gürpınar’daki balık halinin büyük bir alana sahip olduğunu aktaran İmamoğlu, “Tabi İstanbul’da ulaşımla ilgili birtakım sorunlar yaşanıyor diye bazen bize şikayetler ulaşabiliyor. Ama artık bu hal, buradadır ve İstanbul’un tek mezat yeri burasıdır. Dolayısıyla bütün esnafımızın da buna uyum göstermesi ve buna uyması şarttır. Bu konuda sıkı denetimlerimiz olacaktır. Bu kural böyle. Öbür türlü haksız kazanca, kayıtsız bir kazanca giriyor. Bu da bütün düzeni sıkıntıya sokabiliyor. Dernek başkanımız, kooperatif başkanımız bize bir takım sıkıntıları aktarıyor. Vatandaşlarımızın yaşadığı bazı sıkıntılar olabilir. Günün koşullarında ne yapabiliriz? Elbette bu sesi dinleyeceğiz. Vatandaşın arasındayız. Vatandaşın arasından hiçbir zaman ayrılmayacağız” dedi.
“DENİZLE, ÇOCUKLA OYNAR GİBİ OYNAMAMAK LAZIM”
Denizlerimizi korumanın önemine tekrar dikkat çeken İmamoğlu, “Denizle, çocukla oynar gibi oynamamak lazım. Onun için lüzumsuz işlere, lüzumsuz projelere girip bu denizleri tehdit etmemek lazım. Hem Karadeniz’in hem Marmara Denizi’nin bu düzenini bozmamak adına da bu coğrafyanın, bu doğal verimliliğini, bereketini büyütmek adına da her türlü aksi bir sürecin takipçisiyiz. İnsanlarımızın bu denizleri kirletmemesi lazım; o konuda takipçiyiz. Yoksa, gerçekten bu deniz bize, o beklediğimiz bereketi vermez” şeklinde konuştu.
GAZETECİLERİN “İTİRAZINIZ HALA GEÇERLİ Mİ” SORUSUNU YANITLADI
İmamoğlu, bir gazetecinin, “2009’da, Beylikdüzü İlçe Başkanı olduğunuz tarihten itibaren Gürpınar’daki Balık Hali de yapılmaya başlandı. Siz, o tarihten itibaren, bu halin yapılmasıyla ilgili olarak ciddi bir kampanya yürüttünüz. Beylikdüzü Belediye Başkanı olduktan sonra da devam ettiniz. Şu anda İBB Başkanı’sınız. O itirazınız hala geçerli mi” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Haklı bir soru. Ben, bilindik siyasetçiler gibi dünü ayrı, bugünü ayrı yorumlayan birisi değilim. Akılla, bilimle hareket ederim. Birkaç sebepten dolayı, Gürpınar’daki bu halin imalat sürecine muhalefetimiz vardı. Birincisi Beylikdüzü ölçeğindeydi. Beylikdüzü’nün coğrafyasının buna uygun olmadığı yönünde kanaatlerimiz vardı. Ben, bu konuda haklı olduğumuzu düşünüyorum. Her sahilde, her şey yapılmaz. İkincisi; bu balık halinin İstanbul’un böylesi bir tarafında olmasının balıkçı esnafımızı zora sokacağını söylemiştim o zaman. İstanbul’un belli yerlerine gerçekten uzak olduğunu ifade etmiştik. Az önce kooperatif başkanımız da söyledi; İstanbul’un farklı yerlerinde mezatlar oluyor. Bunu ana sebebi, bu zorluk. İstanbul’un daha kapsayıcı bir yerinde bu işin olmasının daha doğru olacağını ifade etmiştim o zaman.”
“BURASI YAPILDIKTAN SONRA, ‘BAŞKA YERE TAŞINABİLİR Mİ’ DİYE ÇALIŞMA YAPMIŞLAR”
Soruya Büyükşehir hafızasından cevap vermek istediğini belirten İmamoğlu, şu ilginç bilgileri paylaştı:
“Bu konuyu, gelir gelmez sorguladık. Bizden önceki belediye başkanıyla da sorguladık. ‘Başka bir yerde balık hali yapılsın’ diye fizibiliteyi başlatan, benden önceki Büyükşehir Belediyesi. Hatta, Anadolu yakasında bir yere bakılmış. Hatta, kooperatif başkanı da bilir ki, ‘Balık Adası’ diye bir proje çalışmışlar. Dolayısıyla kendi dönemlerinde yapılan bir işten, fazla değil, 3-4 sene sonra, ‘Bu balık hali başka bir yere taşınabilir mi’ diye çalışmalar yapmışlar. Tabi bir gerçeklik var: Buraya çok büyük bir para harcandı. Daha iyi bir ortam, daha iyi bir ekonomik koşul, daha geçerli bir proje olgunlaşırsa, elbette B planı düşünülebilir. Ama bugünün koşullarında biz, böyle bir yatırıma girmeyi doğru bulmuyoruz. Şu anda burası, 250 bin metrekareye yakın bir alan. Ne kadarını kullandığımızı, buradaki yetkililerimiz, buradaki kooperatif başkanı biliyor. Bazı işlerde israf olunca, insan üzülüyor. Ya da bazı ilerde yanlış yapıldığında, bu filmi geri saramıyorsunuz. Şu anda biz, bu süreci yönetiyoruz ne yazık ki. Ama neticede, ‘Bundan sonra biz süreci yeni baştan alalım, tekrar yapalım’ dersek, açıkçası o büyük bir ikinci israfa dönüşür. Bu yönüyle yapacak bir şey yok.”
“ESNAFIMIZI KORUYACAK BİR DÜZENİ HEP BERABER İNŞA EDECEĞİZ”
O dönemde uzman kişilerden aldığı bilgiler ışığında görüşlerini paylaştığını belirten İmamoğlu, “Bugün nasıl, ‘Marmara Denizi’ni kanal kirletir’ diye ya da başka unsurlarla anlatırken, ‘Bu denizi Allah korusun’ diye anlattığım bütün prensipleri, nasıl ki bilim insanlarından dinledim, o zaman da aynı şeyleri yapmıştım. Ama artık yapıldı. Şimdi bu koşularla hem balıkçı esnafımızı hem de denizde avlanan balıkçılarımızı koruyacak bir düzeni hep beraber inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.