MUHARREM İNCE BU TOPRAKLAR 1071 YILINDAN BERİ BÖYLE BİR CAHİL GÖRMEDİ
Muharrem İnce, “Nebati ne diyor; yatırımcılar diyor korkmayın, arkamızda Cumhurbaşkanı var, bürokrasiden falan korkmayın, istediğiniz düzenlemeleri yaparız diyor. Utanılacak bir şey bu biliyor musunuz? Bu kadar cahil bir adam Türkiye Cumhuriyeti’nin parasının başında oturuyor.”
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Memleket Buluşmaları programı kapsamında İstanbul’a geldi. Üsküdar’da gençlerle buluşan İnce, partisinin Beyoğlu İlçe Başkanlığının açılışını yaptıktan sonra, Bağcılar İlçe Başkanlığının düzenlediği dayanışma toplantısına katıldı. İnce, dayanışma toplantısında yaptığı konuşmada hem iktidara hem de muhalefete yüklenerek şöyle konuştu;
İKTİDARDAN KURTULMANIN YOLU MUHALEFETTEN KURTULMAKTAN GEÇİYOR
“20 yıllık bir iktidar var. 20 yılın sonunda getirdiği nokta borçları katlamış, elde avuçta ne varsa satmış, Tekel’i, Tüpraş’ı, Petkim’i, arsaları, arazileri… Aklınıza ne geliyorsa. Ve sonunda bir seçime gideceğiz 1 yıl içinde. Karşıda da muhalefet var. Hala birinci parti AKP. Buradan şu sonuç çıkıyor. Bu iktidardan kurtulmak istiyor muyuz, evet istiyoruz. Bu iktidardan kurtulmanın yolu önce bu muhalefetten kurtulmaktan geçiyor.”
BENİ GÖSTERSİNLER 2 AYDA İKTİDARI GÖNDERİRİM
“Bunun için neye ihtiyacımız var, bir eksiğimiz var. Eksiğimiz şu, bizim eksiğimiz değil Türkiye’nin eksiği; Türkiye’de bir özgür medya sorunu var. Şu Kılıçdaroğlu’nu, Akşener’i, Babacan’ı, Davutoğlu’nu gösterdiklerinin çeyreğini beni göstersinler iki ayda bu iktidarı gönderirim. Türkiye’nin en ambargolu siyasetçisi benim. Nasıl ambargoluyum? Yandaş kanallar ambargo uyguluyor, ancak CHP’yi eleştirirsek gösteriyorlar. AKP’yi eleştirirsek göstermiyorlar. Ee bir de CHP yandaşı kanallar var. Halk TV, Tele 1, KRT, onlar hiç göstermiyor. Çünkü gösterirlerse parasını kesiyor CHP. Babacan’ı göstermek serbest, Davutoğlu’nu göstermek serbest, Muharrem İnce’yi göstermek yasak.”
BİZ ÜLKEYİ YÖNETMEK İSTİYORUZ
“CHP yönetimine saygılarımı sunuyorum. 3 sene önce cumhurbaşkanı adayınızdım ya. Bana niye ambargo uyguluyorsunuz? Neden parasını kesiyorsunuz kanalın? Temel beyi benden daha mı çok seviyorsunuz siz, Babacan’ı, Davutoğlu’nu benden daha mı çok seviyorsunuz? Ee belli. Nereden belli, sözlerinizden anlıyorum. Ekonomiyi Babacan’a devretmişsiniz, 100 yıllık parti. Mültecileri de Davutoğlu’na devredin, Başbakanlığı da Meral Hanıma verin. Ne istiyorsunuz siz? Milletvekili listelerini de teslim edin. İstediğiniz ne yetki metki de istemez, beni 2 yıllığına cumhurbaşkanı adayı yapın yeter. Bana yetmez, Memleket Partisi’ne yetmez, biz ülkeyi yönetmek istiyoruz.”
METİNDE ATATÜRK YOK LAİKLİK YOK İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YOK
“Soruyorlar bana; 6’lı masada sen niye yoksun? Bir, davet etmediler. İki, davetli olsaydım da o masayı yıkardım. Neden yıkardım? Metinde Atatürk yok, laiklik yok, İstanbul Sözleşmesi yok, bunların hiçbiri yok. Aman Atatürk demeyelim tarikatları kızdırmayalım. Eğitimde tarikat ve cemaatlerin rolü ne olacak, bunu konuşmadan Tayyip’i yenseniz ne olacak ki. Yendin iktidar oldun ne fark edecek. Atatürk diyemedikten sonra, İstanbul Sözleşmesi’ni savunamadıktan sonra, eğitimi tarikatlar ve cemaatlerden kurtaracağız diyemedikten sonra, gelsen ne olur gelmesen ne olur. Biz bunların hepsini beraber yeneceğiz.”
ERDOĞAN GİT TAHTAKALE’YE DAHA UCUZA BORÇLANIRSIN
“Erdoğan Aralık ayından bu yana nas diyemiyor. Önce nas diyordu, nası kapattı şimdi. Dolar üzerinden 8,65 ile borçlandık. Yani 5,5 yıllığına 2 milyar dolar borç alsan 5,5 yılın sonunda 2 milyar dolara 1 milyar dolar faiz ödeyeceksin. Tefecilerden bile bu kadar borçlanılmaz. Türkiye’nin itibarına bakın. Git Tahtakale’ye daha ucuza borçlanırsın. Nas ne oldu Erdoğan nas? 8,65 ile borçlanmasını biliyorsun. Sıfır ile borçlanan var dünyada, 1 ile borçlanan var. Amerika’da 2 ile borçlanıyor. Sen 8,5 ile, 4 katından fazlasıyla borçlanıyorsun. Yani para bulayım da nasıl bulursam bulayım da sorunu çözeyim, derdin bu. Bu noktaya düşürmüşsün Türkiye’yi.”
DEVLETE OLAN GÜVENİ YENİDEN KURACAĞIZ
“Bunların hepsi eski. İktidardakiler de eski, muhalefettekiler de eski. Yeni olan biziz, geleceği temsil eden biziz, umut olan biziz. Ha bizim eksiklerimiz var. Hazine yardımımız yok, belediyemiz yok, müteahhidimiz yok, rantımız yok, ama gönüllülerin desteği var bizde. Onunla başaracağız. Ne yapacağız? Bir, devlete olan güveni yeniden kuracağız. Yani bizim iktidarımızda Merkez Bankası’na güvenilecek, Merkez Bankası bağımsız olacak. Merkez Bankası Başkanı, Cumhurbaşkanından talimat almayacak. Bizim iktidarımızda TÜİK’in verilerine herkes güvenecek. Ortalığı güllük gülistanlık göstermek için TÜİK’e talimatlar vermeyeceğiz.”
BU TOPRAKLAR 1071 YILINDAN BERİ BÖYLE BİR CAHİL GÖRMEDİ
“Nebati ne diyor; yatırımcılar diyor korkmayın, arkamızda Cumhurbaşkanı var, bürokrasiden falan korkmayın, istediğiniz düzenlemeleri yaparız diyor. Utanılacak bir şey bu biliyor musunuz? Bu kadar cahil bir adam Türkiye Cumhuriyeti’nin parasının başında oturuyor. Bre cahil sen yatırımcıya dersen ki arkamızda Cumhurbaşkanı var, bürokrasi falan takmayız, istediğiniz yönetmeliği, kanunu değiştiririz derseniz yatırımcıyı ürkütürsün. O şöyle düşünür; ya Türkiye’ de hukuk yok, Türkiye’de adalet yok, bunlar bugün benim lehime düzenleme çıkarır, yarın aleyhime düzenleme çıkarır, gitmeyeyim Türkiye’ye der. Böyle diyeceğine dese ki; bizim yargımıza güvenebilirsiniz. Bizim yargımız tarafsızdır, bağımsızdır, adildir, etkindir, hızlıdır, düzgündür dese yatırımcıyı rahatlatacak. Arkamızda Cumhurbaşkanı var istediğiniz düzenlemeyi yaparız dediği zaman Türkiye’ye kötülük yapıyor aslında. Bilerek, isteyerek, taammüden yapıyor bunu. Bu topraklar 1071 yılından beri böyle bir cahil görmedi.”
KONUŞAN BİR ÜNİVERSİTE HAYAL EDİYORUM
“Değerli arkadaşlarım konuşan bir üniversiteyi hayal ediyorum. Türkiye’de onca hukuksuzluk var, konuşan bir tane hukuk fakültesi dekanı yok. Sus pus olmuş herkes. Konuşan, araştıran, sorgulayan, eleştiren bir üniversite, bunu oluşturacağız. Liyakatı yeniden gündeme getireceğiz. Kişileri kamuda yükselirken başının açık kapalı olmasına, eteğinin boyuna, saçına sakalına, etnisitesine, mezhebine bakmadan; O işte hakim mi, o işi biliyor mu, o işte ehil mi? Sadece buna bakacağız. Şeffaf, hesap soran bir kamu yönetimini kuracağız, rekabete açık bir ihale kanunu gerçekleştireceğiz, herkesin gözünün önünde. 85 milyon ne olduğunu bilecek.”
SİYASİ PARTİLERE SEÇİM YARDIMI YAPILMASIN
“Bakın önümüzde ki seçim için sizin aracılığınızla 85 milyona sesleniyorum; Derin bir ekonomik kriz var mı, var. Dolar 15 lira, mazot 20 liranın üstünde, peynir almaya giderken yolda zam geliyor, fazladan para alman lazım yanına. Böyle bir ortamda trilyonlarca lira siyasi partilere seçim yardımı olarak verilecek. Buradan öneriyorum; bu sefer siyasi partilere seçim yardımı yapılmasın, o paralar fakir fukaraya verilsin. Ayrıca Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne de sesleniyorum. Kasanızda ki paralar üyelerinizin aidatları. Onları da o trilyonları da üyelerinize karşılıksız olarak dağıtın. Bir nefes alsın millet.”
SANKİ ÇOCUKLUĞUNDA KASIMPAŞA’DA HEP BÖYLE BESLENDİ
“Kamuda tasarruf. Cuma namazına giderken 300 arabayla gidiyor. 13 tane uçağı ne yapacaksın, koleksiyon mu kuruyorsun? Sarayın ışıklarını bir kıs. 13 uçağı sat. 2 tane neyine yetmiyor? Sarayın bahçesinde alttan ısıtmalı hurma yetiştiriyorsun. Millet tarhana çorbası içemezken sen ejder meyveli smoothielerle besleniyorsun. Sanki Kasımpaşa’da hep öyle beslendi çocukluğunda.”
MİLLETİ NİYE KAZIKLIYORSUN
“Bakın köprü yapmasına karşı değiliz, doğru anlatalım. Karşı olduğumuz yer şurası; Demirel’in yaptığı Boğaziçi Köprüsü neden 10 lirada, seninki neden 200 lira? Özal’ın ki neden 10 lirada seninki 200 lira. Milleti niye kazıklıyorsun? Ona karşıyız biz.”
ÇİFTÇİYE NEDEN DOLAR ÜZERİNEDEN ALMA GARANTİSİ VERMİYORSUN?
“Hastane yaptırdılar, hasta garantisi var değil mi? Dolar üzerinden. Şu kadar hasta gelecek diyor dolar üzerinden. Köprü yaptırdılar. Dolar üzerinden garanti var mı? Var. Havaalanı yaptırdılar. Dolar üzerinden uçma garantisi var mı? Var. Peki çiftçiye dolar üzerinden niye alma garantisi vermiyoruz. Müteahhite var da çiftçiye neden yok.”