OLAY 9 Aralık 2014'de NASIL OLMUŞTU

İstanbul Fındıklı'da bir apartmanda akıllara durgunluk veren bir hadise ortaya çıktı. 1.5 yaşındaki bir çocuk, her yerinde sigara söndürülmüş halde bulundu. Komşular çocuğu hastaneye güç yetiştirdi. Anne ve baba adli denetim şartıyla serbest bırakıldı. Evde bırakılan bebeğin ağlamalarını duyan komşuların çağırdığı anneanne kapıyı kırdırıp girdiğinde dehşet verici bir manzarayla karşılaştı. Vücudunun her yerinde sigara söndürülen torununun bilekleri, bağlanan ipler yüzünden kesikti. Açılan davada ana-baba "Biz yapmadık" dedi

 İstanbul Maltepe Fındıklı'da bir apartmanın sakinleri 9 Aralık gecesi sabaha karşı, giriş katta oturan bebeğin ağlamaları ile uyandı. Çığlık çığlığa ağlayan 20 yaşındaki Emel A. ile 26 yaşındaki Hüseyin A.'nın 1.5 yaşındaki oğulları S.'nin gözyaşlarının dinmemesi üzerine komşular kapıyı çaldı, ancak açan olmadı.

Endişelenen apartman sakinleri yakında oturan anneanne Emine Karakaş'a haber verdi. Evin kapısı kırıldı. Evde 2.5 yaşındaki S. ile 1.5 yaşındaki kardeşi S. yalnızdı. Ağlamaktan bayılmak üzere olan bebeği sakinleştirmeye çalışan Emine Karakaş bu sırada torununun yaralarını fark edince soluğu Hastanede aldı.

İŞKENCE NET

İlk muayenesinde minik bebeğin her yerinde sigara söndürüldüğü, bağlanan ipler nedeniyle bileklerinin kanadığı, boğazında izler olduğu tespit edildi. Bebek, yanık ünitesi olan Kartal Lütfi Kırdar eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Hastane polisinin ihbarı üzerine Çocuk Şube Müdürlüğü ile Polis Merkezi, olayla ilgili soruşturma başlattı.

SAVCI TUTUKLAMA İSTEDİ

Polisin cep telefonundan ulaştığı Emel A. çocuklarını 02.30-03.00 sıralarında uyuttuktan sonra arkadaşlarıyla dışarıya çıktığını söyledi. Baba Hüseyin A. ise gece çalıştığını bildirdi. İkisi de işkence iddiasını reddetti. Olay savcılığa da bildirilirken aile içi şiddetten mesul Cumhuriyet Savcısı Arzu Akgün öncelikle mahkemeden tedbiren ana ve babanın çocuğun yanına yaklaşmaması kararı çıkarttırdı. Ardından ana ve babayı sorgulayan savcı, karı-kocayı "Kendisini savunamayacak durumda olan çocuğa eziyet" suçundan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti.

A. çifti mahkemede bir defa daha işkence iddialarını reddetti. Emel A. kendini "02.30 03-00 sıralarında çocukları uyuttum. İki arkadaşımla Fındıklı'da bir çay bahçesine gittim. 3 saat sonra eve geldiğimde çocuklarımın olmadığını gördüm. Komşum, annemin çocukları alıp hastaneye götürdüğünü söyledi. Ben kesinlikle çocuğuma bir şey yapmadım" diye savundu. İşyerinde olduğunu belirten Hüseyin A. ise olaydan kayınvalidesinin araması üzerine haberdar olduğunu söyledi, "Kayınvalidem S.'ye ne olduğunu sordu. Bir şey bilmediğimi söyledim. Hastanede olduğunu öğrenince derhal oraya gittim. İşe giderken çocuklarda hiçbir şey yoktu. Kim yaptı bilmiyorum" dedi. Hâkimin "Hanginiz sigara içiyor?" sorusuna ise Hüseyin A. cevap verdi: "Ben içiyorum fakat nadiren eşim de içiyor."

ı.

"KIZIMI AFFETMEYECEĞİM"

Torununu hastaneye kaldıran ve başından bir an olsun ayrılmayan Emine Karakaş, kızını asla affetmeyeceğini söyledi. Hiçbir geliri olmadığı için torunlarını alamadığını belirten anneanne, gerekirse iki çocuğun da devlet bakımı altına alınmasını istemişti.

Apartman sakinleri evde daimi kavga olduğunu, sık sık polislerin geldiğini belirterek şu bilgileri verdi: "Baba daimi Alkol alır; evde eşini döver. Anne de geceleri sık sık dışarı menfaat, çocuklarını yalnız bırakır. Hatta S.K.'ya hamileyken eşinden dayak yemiş, bir süre annesinin evinde kalmıştı."