TAŞERON İŞÇİLERE YARGITAYDAN ŞOK KARAR

  2011 yılı sonunda yürüttükleri örgütlenme ve sendikalaşma karşısında işten atılan Maltepe Belediyesi taşeron işçilerinin açtığı davada; sendikal nedenlerden atıldıkları ve kadrolu olarak belediyeye dönme talepleri Yargıtay’ca onandı. 2011 yılı sonunda başlattıkları örgütlenme ve sendikalaşma çalışmasıyla birlikte taleplerini topladıkları imzalarla CHP’li Mustafa Zengin başkanlığındaki Maltepe Belediyesi'ne ileten taşeron işçilerden dokuzu işten atılmıştı. Bu saldırı karşısında belediye binası önünde direnişlerini sürdüren taşeron belediye işçileri bir yandan da hukuki süreci başlatarak işe iadelerini istemişlerdi. Çağdaş Hukukçular Derneği’nden (ÇHD) Av. Zeycan Balcı Şimşek ve Av. Bülent Şimşek açtıkları işe iade davasında; işten atmaların sendikal nedenle olduğunu ve taşeron firmaları ile Maltepe Belediyesi arasındaki ilişkinin İş Kanunu’na aykırı olarak kurulduğunu, yani muvazaalı olduğunu, bu muvazaanın sonucu olarak taşeron işçilerin esasında Maltepe Belediyesi'nin asıl-kadrolu işçisi olduğunun kabulü gerektiğini belirtmişlerdi. Kartal 4. İş Mahkemesi'nde görülen davada mahkeme heyeti, 11 Temmuz 2012 tarihinde işçilerin talebini haklı bularak işçilerin sendikal nedenden dolayı atıldığına, kadrolu olarak işçilerin Maltepe Belediyesi'nde işe iadelerine, işe başlatılmamaları durumunda atılan her bir işçiye 12 aylık maaş tutarında tazminat ödenmesine hükmetmişti. Fakat Maltepe Belediyesi'nin itirazı sonrasında bu karar Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 11.02.2013 tarihli 2012/33911 E. 2013/4864 K. sayılı kararı ile bozularak iddiaların araştırılmasına ve Maltepe Belediyesi'nde keşif yapılmasına karar verilmişti. Taşeron kağıt üstünde, işçiler Maltepe Belediyesi'nin çalışanı Anadolu 8. İş Mahkemesi ise Yargıtay’ın bozma kararı doğrultusunda keşif yapmış, keşif, hizmet alım sözleşmeleri, teknik şartnameler birlikte değerlendirildiğinde taşeron şirketin yüklendiği iş için herhangi bir organizasyon oluşturmadığına, fiilen bir işyeri meydana getirmediğine, aslında sadece “işçi” temin ettiğine, yapılan işin ve çalışan işçilerin yürütümü konusunda Maltepe Belediyesi’nin sorumlu olduğuna ve taşeron şirketin sadece “bordro şirketi” pozisyonunda olduğuna karar verilmiştir. İşçilerin taşeron şirket bünyesinde çalışırken sendikalı olmak istedikleri, bu nedenle dilekçeler oluşturdukları, Maltepe Belediyesi’ne bu talebin iletilmesi üzerinde müdürlerce bu dilekçelerin yakılması her ne kadar sendikaya üye olmasalar dahi belediyenin sendikal örgütlenmeyi engelleyiciyi faaliyette bulunduğuna kanaat getirilerek taşeron işçilerin Maltepe Belediyesi’ne iadesine, işe başlatmama tazminatı olarak 1 yıl brüt ücret ödenmesine karar verdi. “Karar binlerce taşeron belediye işçisi için umuttur” Kararın emsal teşkil ettiğini belirten Av. Zeycan Balcı Şimşek şu açıklamayı yaptı: “Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bu kararıyla adeta emsal oluşturmuş ve bir ilke imza atmıştır. Belediyeler tarafından işe alınıp işten çıkarılan, belediyenin kadrolu işçisiyle yan yana aynı işi yapmasına rağmen kadrolu işçi maaşının üçte birine asgari ücrete çalışan, 11 ay çalıştırılarak yıllık izinden, kıdem tazminatından mahrum bırakılan, tüm emir ve talimatları belediyenin kadrolu personelinden alan, sigortaları taşeron şirketlerce yatırılan ve bordro şirketi patronunu hiç tanımayan binlerce belediye taşeron işçileri için bir umuttur bu karar! Bu karar, İş Kanunu’nun 2. Maddesi’nin kötüye kullanılarak kanuna aykırı olarak çalışan ülkedeki binlerce taşeron işçisinin hak ve ücretlerinin kadrolu işçi ile aynı olması gerektiğini tespit eden önemli bir karardır. Bu karar taşeron işçisinin kadroya alınması gerektiğine ilişkin verilmiş tarihi bir karardır. Bu kararda bir ilk daha gerçekleşmiştir. Yargıtay bugüne kadar sendikal tazminat nedeniyle iş akdinin sonlandırıldığına karar verirken mutlaka işçinin sendikaya üye olmasını aramış ve sendikaya üye olmak için çalışma yürüten işçilerin işe iade davalarında dahi sendikal tazminata yer olmadığına karar vermişti. İlk kez Maltepe Belediyesi bünyesinde farklı taşeron şirketlerde çalışıp sendika üyesi olmak isteyen ama sendika üyelikleri bulunmayan işçilerin sendikal tazminat taleplerini kabul etmiştir. Bu kararın önemli diğer bir yanı ise bu davayla işçilerin hak ettikleri ve hak edecekleri tazminatların aldıkları ücretten değil, kadrolu işçilerin aldıkları ücret üzerinden hesaplanması gerektiğidir. Biz şimdi Maltepe Belediyesi’ne başvurarak öncelikle müvekkillerimizin ve hali hazırda aynı şekilde çalışan tüm işçilerin kadroya alınmasını talep edeceğiz.” Maltepe Belediyesi’nde de sendika bürokratları ihanet etmişti! Maltepe Belediyesi’nde taşeron firmalarda çalışan işçiler hakları için örgütlenme çalışmalarına komitelerle başlamış ardından DİSK Genel-İş ile iletişime geçerek sendikal üyelik sürecini başlatmıştı. İşçiler Genel-İş ile düzenli toplantılar örgütleyip mitinglere Genel-İş kortejinde kendi pankartlarıyla katılırken CHP’li belediyenin sendika düşmanı tutumu karşısında bürokratların ihanetiyle karşılaşmışlardı. Taşeron belediye işçileri, direniş sürecinde şirket gibi yönetilen belediye yönetimini, taşeronluğa karşı olma iddiasıyla oy avcılığı yapan CHP’yi ve işten atma saldırısı karşısında sessiz kalan, tutum almaktan kaçan sendika bürokratlarını teşhir etmişti.