ÖZGÜRLÜK MEŞALESİNİ YAKTIGIMIZ O GÜN
Hayatın bizimle güzelleşeceği o gün bütün yurtta demokrasi naraları atılacaktır.

Özgürlük meşalesi elimiz de yurdumuzun her yanı aydınlanacaktır.

İşte o gün aydınlık bir Türkiye güler yüzlü Halk iktidarını muştulamış olacaktır.

'nin İktidarın da.

Bu temenni değil bu bir dilek hiç değil bu bir mücadelenin, meşalesinin yakma çağrısıdır.

Bizler yurtseverler olarak etrafımıza bakıyoruz sağımıza dönüyoruz ,solumuza bakıyoruz bir türlü akıl aldıramıyoruz.

Kendimizi sorguluyoruz tarihe karşı sorumlu olduğumuzu  çocuklarımıza bir gelecek bırakmak zorunda olduğumuzu anlıyoruz.

Ama yaşanabilir bir dünya adını özlemle anmadığımız bir memleket kimsenin kimseyi ezmediği bir ülke olmalıdır.

Bu inancımız ancak CHP iktidarında gerçekleşebilir.

Düşünebiliyor musunuz Türkiye Cumhuriyeti'ni yani bir ülkeyi kuran parti bugün iktidar da değil.

Bu ne acı bir gerçektir.

Bu gün kendi ülkesinde yurttaşlarımız özgür olamadıkları gibi tüm insani hakları da gasp edilmiştir.

Halkımız bir cenderenin boğazına san ki hapsedilmiştir

Bu misyonun temsilcileri ne yazık ki iktidara geldiklerinde mevcut devleti kuşatarak kendi siyasal iktidarını devletleştirmiştir. Siyasal iktidar ülkede olduğu gibi ilçemizde de yoksullaşma ve işsizliği yöneterek kendisine bağımlı topluluklar 

Çok uluslu sermaye şirketleri ile emperyalist devletlerin isteklerini yerine getirmekte görev üstlenen AKP Hükümeti ulusumuzun üzerinde bir karabulut gibi durmaktadır. Bütün bu yoksullaştırma ve teslim alma girişimleri karşısında direnen tek güç Cumhuriyet Halk Partisidir.

Ümraniye İlçesi yaklaşık 20 yıldır sağ iktidarların egemenliğiyle yönetilmektedir.

Ümraniye ilçemiz, İstanbul'un Anadolu'dan en çok göç alan ilçelerinden biridir. Yerleşim alanı olarak yapılaşma ve konut oranının büyük çoğunluğunu 2B arazileri üzerine inşa edilmiş binalar ve gecekondu yapılaşmaları (Tapusuz yerleşim alanları) oluşturmaktadır. İşsizlik oranı Türkiye ortalamasının çok daha üstündedir.

İşsizliğin getirdiği yoksullaşma had safhaya ulaşmıştır.

Gecekondululuğu işsizliği ve yoksullaşmayı AKP iktidarı bir sömürge ağı oluşturarak yönetmektedir.

Yoğun nüfuslaşmanın getirdiği işsizlik, yoksullaşma ilçemizi bir dar boğaza hapsetmiştir.

Yaklaşık 650 bin nüfuslu bu ilçe AKP'ye koşulsuz teslim edilmiştir.

Siyasal iktidar ülkede olduğu gibi ilçemizde de yoksullaşma ve işsizliği yöneterek kendisine bağımlı topluluklar yaratmıştır.

Siyasal iktidar tarafından ilçemizde ve ülkemizde, haklar ve özgürlüklerin yok edildiği, tüm demokratik haklarımızın gasp edildiği bir AKP devletiyle karşı karşıyayız. AKP devletinin yarattığı güç, ülkemizi sonu olmayan bir batağa sürüklemiştir. ilçemizde Belediye yönetimini ve ilçe hakimiyetini istedikleri gibi kullanmaktadır.

Karşılarında bir güç bulamadıkları için meydan haramilerin elindedir.

Daha dün sol'un kalesi olan Ümraniye bugün rant talanının kalesi olmuştur.

Yoldaşlar; unutmayalım ki klavuzu siyaset baronları olanın, varacağı nokta  iktidar değil, çıkarın ve rantın karanlık sayfaları olacaktır.

 Bizler davamızda karanlık sayfalar açmak için değil, bu karanlık sayfaları bir,bir kapatıp tertemiz başarı sayfaları açmak için yola çıktık.

Sizin de desteklerinizle bunu birlikte başaracak güce sahibiz.

Değerli örgütümüz; bizim en büyük mücadelemiz ise, partimizin parçalanarak küçülmesi değil bütünleşerek büyümesi için vermekteyiz.

Unutulmamalıdır ki  parçalanarak iktidar olan bir hareketi tarih yazmamıştır

Tarihin sayfalarını bütünleşen, birlik olan, bir ideal etrafında toplanan halk hareketlerinin başarıları doldurmuştur.

Bu sayfalarda C.H.P nin de yerini doğru bir yönetimle tekrar alacağından hiç şüpheniz olmasın.

İktidar güç demek.  Bu gücü nasıl kullandığınız önemli. İktidar gücünüzü kendi kişisel hırslarınız için kullanırsınız telafisi mümkün olmayan hataları yüklenirsiniz. İktidarı kaybetme korkusu iktidar hırsı kadar tehlikelidir. İktidarı güç olarak kullanma bir süre sonra  despotizme dönüşür ve kendinizi tanıyamaz duruma  gelirsiniz. İktidar hırsı bir hastalıktır. İktidar gücü bir meşruiyet kazandığında siz artık egemen güçsünüz demektir.

Karşısındakine bakış açısı aynen şöyle olur :onaylayan, ve rıza gösteren unsur olarak bakıyorsunuz. İradenin egemenliğiyle kendinizi buyurganlık ve emir kipi olarak görmeye başlarsınız. Bu da size insan kaynakları, iletişim odaklı , kurumsal  ve yönetim organizasyonu bağışlamaz.

Cesur ve yenilikçi adımları ancak demokrasi kültürünü özümseyerek atabilirsiniz.  Aslında demokrasi kültürü  dayanışma, özveri ve affetme üzerine kurulmuştur. Siz bu olguları  siyasal düşüncenizin tam merkezine yerleştirmeye çalışırsanız, İşte ozaman siyasal hayatı profesyonellik,verimlilik, sonuç odaklı ve ideal amaça götürebilirsiniz.

Bazen hırslarımızın dayattığı güç algısı sizi inanılmaz uçurumlara sürükleyebilir. Ya da arzularınızın kölesi yapabilir.

Hiç kimsenin bu 90 yılık Türkiye Çınarının dallarını budamaya hakkı yoktur. Buna izin vermeyiz! Unutmayınız ki C .H.P bir kaledir. Bu kalenin yılmaz bekçileri parti emekçileridir.

Değerli örgüt emekçileri;

Geleceği yönetme iddiasında olmayanlar, iktidar hedefi de koyamazlar.

Onların tek hedefi vardır.

Kendi bireysel iktidarlarını çıkar grup odaklarına kapalı kapılar ardında pazarlamaktır.

Vizyonu olmayanlar gelecek düşleyemezler cesarette besleyemezler siyasal ahlaktan ve akıldan yoksundurlar.

Yönetimde strateji belirleyemezler hep yönetilmeyi arzularalar

olmuştur.

Halkların demokratik mücadelesi onların gündeminde değildir.

Onların gündemi emekçilerin gecekonlarının üzerine nasıl gökdelenler dikeriz le eş orantılıdır.

.

Onların gündeminde çağdaş demokratik konut kültürü yapılaşması kentsel gelişim hiç değil.

Örgüt emekçilerine çağrımızdır;

Gelin hep beraber mazlumun ahını almak için AKP iktidarıyla hesaplaşmak için Ümraniye de Halkın iktidarını kurmada bütünleşelim.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin her bireyi bu görevi laikiyle üstlenmek durmundadır.

MEHMET GÜR.