TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, İstanbul’dan büyük bir araç konvoyu ile Kırklareli’ne yoğun karşılamalar nedeniyle ancak 5 saatte ulaşabildi.

Sarıgül Kırklareliʼne Çıkarma Yaptı TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, İstanbul’dan büyük bir araç konvoyu ile Kırklareli’ne yoğun karşılamalar nedeniyle ancak 5 saatte ulaşabildi. Kırklareli girişinde, Trakyalı’ların büyük sevgi gösterisiyle karşılandı, bu sevgi gösterileri karşısında zaman zaman duygulu anlar yaşandı. Kırklareli İktidara Hazırlık Merkezi dualar eşliğinde açıldı. Yoğun kalabalık nedeniyle program zaman zaman aksadı. Pandemi münasebetiyle konuşmasını kısa tutan Sarıgül, pandemiden sonra Kırklareli’ne tekrar geleceğine ve bütün ilçeleri ve köyleri ziyaret edeceğini ifade etti. Konuşmasında ana başlıklarıyla Değişim Gençlerine, Değişim Kadınlarına teşekkür etti. Ülkemizi Cesur Kadınların kurtaracağını anlattı. Sarıgül’ün konuşmasının başlıkları şu şekilde:   TDP; AHDE VEFA, BU VATANA FEDADIR Atatürk ilkelerini savunan, Cumhuriyetin değerlerini geliştirerek koruyan, evrensel hukuk kurallarına uyan, inançlara saygılı, laikliği yaşatan, üretimi destekleyen, emeği koruyan, hudut ve bayrak birliği diyen bir demokratik kitle partisidir. Kardeşlerim; bugün, Trakya’mızın incisi Kırklareli’nde “40 şehitler Anıtı”nı ziyaret ederek ecdadımıza dualar okuduk, ruhları şad olsun. vatan size her zaman minnettardır. TDP; ahde vefa, bu vatana fedadır!   HEPİNİZİN ALIN TERİNİ ELLERİMİZLE SİLECEĞİZ Buraya esnafımızın, işçimizin, çiftçimizin, gençlerimizin ve kadınlarımızın yüzlerini güldürmeye geldik. TDP iktidarında, esnafımızla her zaman yakın temas halinde olacağız. Salgın sürecinde, çok zor şartlar altında birçok esnafımız kepenk indirdi. Bu zor günleri, hep birlikte tedavi edecek ve yarınlara umutla bakacağız. TDP, esnafının, işçisinin, çiftçisinin ezilip, mağdur edilmesine ve haklarından mahrum bırakılmasına asla müsaade etmez. Hepinizin alın terini ellerimizle sileceğiz.   BİZ DEĞİŞİMİN GARANTÖRÜ, BU ÜLKENİN TRAKTÖRÜYÜZ Milletimizle devletimizin durduğu yerdeyiz. Biz bu toprağın özü, tarımın da sözüyüz. Biz değişimin garantörü, bu ülkenin traktörüyüz. Kırklareli’mizin kadim topraklarının gönül bahçesinde, artık sizlerin desteği ile yürüyorum. TDP iktidarının ateşini hiç kimse söndüremeyecek! Biz yıllardır ülkemizde, adım atmadık yer, sıkılmadık el bırakmadık her yerde birlikte güldük, birlikte ağladık çünkü biz, evinizin içi, sokağınızın köşesi, caddelerin meydanların sesi, köylerin şehirlerin nefesi, güçsüzün bileği, korkunun yüreği, çaresizlerin çaresiyiz.   KADINLARI TÜRKİYE’NİN SOLAN GÜLLERİ DEĞİL, DEĞİŞİMİN AÇAN GÜLLERİ YAPACAĞIZ Trakya’lı kadınlarımız, analarımız, bacılarımız, çiftçilerimiz her zaman dobra olmuştur, dobra konuşmuştur. Trakya kadını, toprağın eli, bu memleketin dilidir. Güçlüdür, çok yakında daha da güçlü olacaktır. TDP, çok yakında Trakya’dan Anadolu’ya büyük bir yürüyüş başlatacaktır. Evet Kırklareli, bu değişim yürüyüşüne hazır mısınız? Nasıl ki partimizin logosu Trakya ile Anadolu’yu birbirine bağlıyorsa, değişim kadınları da tüm Türkiye’yi birbirine bağlayacaktır. Peki, değişim kadınları ne yapacaklar? Önce tüm Türkiye’deki kadınlarımızın sorunlarını, dertlerini, acılarını, dinleyecekler ve bizlere gelecekler. Biz tüm sorunları, büyük bir özveri ile göğüsleyecek ve çözümün kendisi olacağız. Buradan tüm kadınlarımıza söz veriyorum! Kadına şiddete son verecek ve kadına kalkan elleri yok edeceğiz! Çünkü kadınlarımız çiçektir, onları Türkiye’nin solan gülleri değil, değişimin açan gülleri yapacağız.   MUSTAFA AĞABEYİNİZ OLARAK SÖZ VERİYORUM Gençler, gençler ve gençler… Bir değil, tam üç defa gençler diye sesleniyorum. çünkü sizler, geleceğimizin teminatısınız. Eğitim değişimle, değişim de eğitimle başlayacak bu ülkeyi, sizler büyütecek ve sizler koruyacaksınız. Sizleri anlamak bizlerin öncelikli görevi önce dinleyecek, sonra geleceği sizlerle değiştireceğiz.  Eğitimin kalitesini arttıracak, daha çok gencimizi dünya ile buluşturacağız sizlerin en iyi eğitimi almanız için gerekeni yapmak, TDP’nin boynunun borcudur. Mustafa abiniz olarak size söz veriyorum! Bizler yolunuzu açacağız ve bu yolda “asla yalnız yürümeyeceksiniz!” Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün çok güzel bir sözü var: “Eğitim, kültür ve bilgi, aydınlığa açılan en geniş penceredir.” İşte bizler; size o pencereden bakacak ve birlikte aydınlık Türkiye’yi tüm dünya medeniyetlerine taşıyacağız ve hep birlikte; “Türkiye’nin kaderini sen değiştir” diye haykıracağız.   BU TOPRAKLARA DEĞİŞİMİN BEREKETİ GELECEK Ayçiçek bizim geleceğimizdir, ayçiçek bizim gururumuzdur ama; -            çiftçi alamıyor, yem pahalı, -            çiftçi ekemiyor, tohum pahalı, -            ve çiftçi süremiyor, mazot pahalı… Bu topraklara değişimin bereketi gelecek çiftçinin yüzü gülecek. Trakya’mızdan doğan günebakan tüm ülkemize ışık olacak. Daha güzel, daha aydınlık umut dolu yarınlar için, ayçiçeklerimiz bundan böyle sadece değişim için açacaklar.   TDP, BUGÜN BURAYA ÜÇ BEŞ KİŞİNİN LAFIYLA GELMEDİ TDP, bugün buraya üç beş kişinin lafıyla gelmedi ama sizin buraların has sözü “üc-bej” milyon kişinin oyuyla iktidara gelecek çünkü TDP’nin önceliği insandır partimizin özü;  vicdandır, fazilettir, adalettir. İktidar ve muhalefet bilsin ki değişim geliyor!   TRAKYA BALKANLARIN DUBAİSİ OLACAK Bölgelerimizde başarı şansı yüksek projeler geliştireceğiz. Gözün aydın Trakya! Balkanların Dubai’si Trakya olacak! Bölge, alışveriş turizmi ile kalkınacak! Edirne ve Kırklareli’nde, vergisiz ticaret merkezleri kurulacak! 12 balkan ülkesinde yaşayan, 150 milyon nüfus bu merkezlere özel, vizelerle gelip vergisiz olarak alışverişini yapıp, gidecek. Buralara yapılacak otellerle bölge alışveriş turizminin cenneti olacak. Otelci kazanacak, ulaşımcı kazanacak, Trakya kazanacak. Trakya’da yasayan milyonlar kazanacak, Türkiye kazanacak. Trakya böylece Balkanların dövizini çekecek…       SANAYİNİN KAHRI TRAKYA’YA KAYMAĞI ANKARA’YA Sanayinin kahrı Trakya’ya kaymağı Ankara’ya olmaz! Trakya, Türk sanayisinin kalbi durumuna geldi. Ergene – Çorlu-  Çerkezköy- Lüleburgaz hattında binlerce fabrika var. Bu fabrikalar her şeyi burada üretiyor ama şirket merkezleri İstanbul’da olduğu için, vergileri oraya ödeniyor. Trakya, sanayinin kahrını çekiyor ama kaymağını Ankara yiyor. Suyu, havası kirlenen Trakya ama sanayinin gelirinden hiçbir payı yok bu düzen böyle gitmez. Bölgedeki sanayinin ürettiği vergi için bölgeye, bütçe ayrılacak, bölge sanayinin ürettiği refahtan bölge halkı yararlanacak.