ANAYASANI ALDA GİT
Nereden nereye geldik. Sanırım geldiğiiz nokta ananıda al git ile başlayan süreçin, tamda
Anayasanı alda git noktasındayız.
Anayasa, ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği
şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir. Hans Kelsen'in normlar
hiyerarşisine göre diğer bütün hukuki kurallardan ve yapılardan üstündür ve hiçbir kanun ve
yapı anayasaya aykırı olamaz. Devletin temel örgüt yapısını kuran, önemli organlarını ve
işleyişlerini belirleyen; ayrıca temel hak ve özgürlükleri tespit edip, sınırlarını çizen hukuk
metinleridir. Toplumsal bir sözleşme niteliği taşır. Devlet faaliyetlerini ve oluşum biçimini
düzenleyen yasa metnidir.
Anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirtir. Toplumların ülke üzerindeki egemenlik
haklarının, bireylerin temel haklarının hangi koşullar altında devlet tarafından
kullanılabileceğini belirleyen temel kanunlardır. Devletin temel kurumlarının nasıl
işleyeceğini belirler. Genel olarak genel hükümler, temel hak ve özgürlükler, bireylerin
topluma karşı görev ve sorumlulukları ile yasama, yürütme, yargı gibi anayasal devlet
organlarını tanımlayan bölümlere sahiptir.
Bizim Anayasa'mızda 7 kısım, 177 madde ve 16 geçici madde bulunmaktadır. Aldıkaçtı ve 12
Eylül Anayasası adı ilede anılan 1982 anayasası daha sonra ufak değişikler hariç 16 kez
değişikliklere uğramıştır.
1. Değişiklik: Anayasa'da 17 Mayıs 1987 tarihinde yapılan ilk değişiklikle 67, 75. ve 175.
maddeler yeniden düzenlendi, geçici 4. madde ise yürürlükten kaldırıldı.
2. Değişiklik: Anayasa'daki ikinci değişiklik 8 Temmuz 1993 tarihinde yapıldı. Anayasa'nın
133. maddesinde yapılan değişiklikle, radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek,
kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbest hale getirildi.
3. Değişiklik: Anayasa'daki 3. değişiklikte; başlangıç metni, 33, 53, 67, 68, 69, 75, 84, 85, 93,
127, 135, 149. ve 171. maddeleri yeniden düzenlendi. 23 Temmuz 1995 tarihinde yapılan bu
değişiklikle ayrıca 52. madde de yürürlükten kaldırıldı. Milletvekili sayısı 550 oldu.
4. Değişiklik: Anayasa'nın 143. maddesinde 18 Haziran 1999 tarihinde yapılan yapılan
değişiklikle, DGM'lerde yer alan asker üyelerin yerine sivil yargıçların atanması sağlandı.
5. Değişiklik: Anayasa'da 13 Ağustos 1999 tarihinde yapılan 5. değişiklikle 47, 125. ve 155.
maddeler yeniden düzenlendi. 47. maddede yapılan değişiklikle ''özelleştirme'' kavramı
Anayasa'ya girdi.
6. Değişiklik: Anayasa'da, 3 Ekim 2001 tarihinde yapılan 6. değişiklik, AB müktesebatına uyum
çalışmaları çerçevesindeki en kapsamlı değişiklik oldu. Bu düzenlemeyle Anayasa'nın
başlangıç metninin yanı sıra 13, 14, 19, 20, 21, 22, 23, 26, 28, 31, 33, 34, 36, 38, 40, 41, 46,
49, 51, 55, 65, 66, 67, 69, 74, 86, 87, 89, 94, 100, 118. ve 149. maddeler ile geçici 15.
maddede değişikliğe gidildi. Başlangıç metnindeki bir cümle, ''Hiçbir faaliyetin Türk milli
menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve
manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında
korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet
işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı'' şeklinde değiştirildi.
7. Değişiklik: Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, milletvekillerinin özlük ve
emeklilik haklarına ilişkin maddeyi referanduma götürme kararının ardından, 86. maddedeki
düzenlemeyle ilgili olarak, 21 Kasım 2001 tarihinde yeniden Anayasa değişikliğine gidildi.
8. Değişiklik: Anayasa'da 26 Aralık 2002 tarihinde yapılan 8. değişiklikle 76. ve 78. maddeler
yeniden düzenlendi.''Milletvekilliği Seçilme Yeterliliği'' başlıklı maddede yapılan değişiklik ile
milletvekili seçilemeyecek şartlar arasında yer alan ''ideolojik veya anarşik eylemlere'' ifadesi
''terör eylemlerine'' şeklinde değiştirildi.
9. Değişiklik: AB'ye uyum çalışmaları çerçevesinde; 7 Mayıs 2004 tarihinde Anayasa'nın 10,
15, 17, 30, 38, 87, 90, 131. ve 160. maddelerinde değişiklik yapıldı, 143. madde yürürlükten
kaldırıldı. Ölüm cezası kaldırıldı.
10. Değişiklik: Anayasa'da 21 Haziran 2005 tarihinde yapılan değişiklikle 133. maddedeki,
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) üye seçimine ilişkin düzenleme kabul edildi.
11. Değişiklik: Anayasa'da 29 Ekim 2005 tarihinde 11. değişiklik yapıldı. Bu değişiklikte, 130,
160, 161, 162. ve 163. maddelerde yeni düzenlemeye gidildi.
12. Değişiklik: Anayasa'nın 76. maddesinde 13 Ekim 2006 tarihinde yapılan değişiklikle 30
olan milletvekili seçilme yaşı 25'e indirildi.
13. Değişiklik: Anayasa'daki düzenlemeler kapsamında 10 Mayıs 2007 tarihinde, Geçici 17.
madde metne eklendi.
14. Değişiklik: Anayasa'da 31 Mayıs 2007 tarihinde yapılan 14. değişiklikle; 77, 79, 96, 101. ve
102. maddelerde düzenlemeye gidildi; geçici 18. ve geçici 19. maddeler eklendi.
15. Değişiklik: Anayasa'daki 15. değişiklik 16 Ekim 2007 tarihinde yapıldı.''Seçim kanunlarında
yapılacak değişikliklerin 11. Cumhurbaşkanı seçiminde uygulanmasına imkan tanıyan'' Geçici
18. madde ile ''Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin getirilen yeni düzenlemelerin 11.
Cumhurbaşkanı seçiminde de uygulanmasını'' öngören Geçici 19. madde Anayasa metninden
çıkarıldı.
16. Değişiklik: Anayasa'nın 10. maddesinde 9 Şubat 2008 tarihinde yapılan değişiklikle,
''devlet organları ve idare makamlarının, bütün işlemlerinde olduğu gibi her türlü kamu
hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek
zorunda olduğu'' hükmü getirildi. 42. maddede yapılan değişiklikle ise yükseköğretimde
başörtüsünün serbest bırakılmasına ilişkin hüküm kabul edilerek, kanunda açıkça yazılı
olmayan herhangi bir sebeple, kimsenin yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum
edilemeyeceği belirtildi. Ancak, bu değişikliklerin yürürlüğü, Anayasa Mahkemesi tarafından
durduruldu.
Neticede halkın zaman sürecinde değiştirebildiği güzellik katabildiği demokratik bir
Anayasamız var. Aynı zamanda bunu yorumlayan çok değerli hukukçularımız yorumları ile
buna değer katmaktadır.
Gelelim son 153. Madde krizine “Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazetede hemen
yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri
bağlar. Bu kadar kesin bir hükümü anlamamazlığa gelir buradan yeni Anayasa yapmaya kadar
götürürsek bu işin altında başka anlamlar aramak gerekiyor bence. Sn. Mehmet Metinerin
Anayasa mahkemesi Vesayetin son kalesi onuda paçavraya çevireceğiz sözü akla geliyor. Sn
Cumhurbaşkanı alenen olayın sıcaklığında tamamen Yargıtay yanlısı açıklama yaptıktan sonra
tarafsız hakemlik yapabileceğini nasıl iddia eder. Hukuken yanlış olur ve bir kriz yok 153 açık.
Önce geçim derdini çözelim sıkıntı büyük. Bak emeklinin yarısına ikramiye veremiyoruz.
Altından ve değerli taşlardan vergi almıyoruz.. ŞİRKETLERİN vergileri affediyoruz niye...
ERCAN YÜKSEL
14-11-2023