Corona üç aydır hayatımızı ele geçirdi.
Korku ve neşe de buluşturdu bizi.
Şarkılar yapıldı,
Danslar,şovlar üretildi.
Çoluk çocuk hepimizin diline pelesenk oldu. korku boyutunda minik bir virüs.
Neş"e ile bizi sarmaladı .
Neş"enin yanında devasa korku duygularımızda vardı.
Korku omuz başucumuzdaydı.
Hepimizin dünyasını ele geçiren Coronavirüs neydi gerçekte?
Corona;Taç anlamına gelen Latin kökenli bir kelime.
Taç.
Bu Taç ;korku boyutunda minik bir virüs.
Bir hastalık.
Hemde salgın hastalık.
İlk olarak 1960’lı yıllarda görülmeye başlayan Corona virüsün, Çin’in Hubei eyaleti Wuhan şehrinde ortaya çıkması nedeniyle hastalık oldukça merak edilir bir konu oldu. Akciğer hastalığına neden olabilen ve tedavi edilmediğinde ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromu gibi hastalıklara yol açan Corona virüsü dünyayı kasıp kavurdu adeta.
Hızla yayıldı ve Türkiye de de beş bine yakın vatandaşımızın ölümüne neden oldu.
Mart ayından bu yana Türkiye de yapılan tüm kısıtlamalar sonucu bizi iyiden iyiye bireyselleştiren Corona virüs tehditlerini sürdürüyor.
Vaka rakamlarındaki azalmalar ile ülke yeniden normalleşmeye dönüyor.
Sevindirici...
Bizi yeniden neşelendiriyor.
Korku yinede omuz başucumuzda.
Maske,sosyal mesafe ve hijyen kuralına uymamız şart.
Toplu taşıma araçlarında sosyal mesafe kaldırıldı.
Çünkü ekonomik değildi.
Yüzde 50 kapasite ile çalışacak araçlar zarar edecekti veya bilet fiyatları ikiye katlanacaktı.
Bu karar, salgın gerçeğine aykırı, ama ekonomik açıdan gerçekçi.
Sanıyoruz plajlar, hamamlar, saunalar, lokantalar, vb.insanların toplu halde bulundukları yerlerde de mesafe kısıtlaması kaldırılacak. Yüzde 50 kapasite ile çalışacak hiçbir işletme ayakta kalamaz. Ayakta kalmak için ürünlerine, hizmetlerine zam yapar. Bu da hizmet ve ürünlere olan talebi düşürür…
Ekonomik gerçekler her zaman olduğu gibi, bu kez de, insan sağlığının önüne geçti.
Sosyal mesafeler bir bir kaldırıldığına göre, salgına karşı elde sadece maske ile dezenfektan kaldı.
Öte yandan, 65 yaş tepkileri yoğunlaşmaya başladı. 2.5 aydır evden çıkamayan, yaşlıların fizyolojik ve pisikolojik sorunları gitgide büyüyor. Hareketsizliğin yolaçtığı fizyolojik pisikolojik sorunların en az Korona kadar tehlikeli olduğu biliniyor.n
Hükümet, yasakları kaldırarak ve kredi kampanyaları düzenleyerek ekonomiyi düzeltmeye çalışıyor.
Fakat normalleşmeye ilişkin alınan kararlar, salgının da önünü açıyor.
Dileriz Coronavirüs kazanmaz.
İkinci dalga gelmez.
İyiden bireyselleştirilen insanlar,toplumcu yaşama kavuşurlar.
Biz toplumcu olursak
Toplum olarak o zaman Coronayı baş tacı yaparız.